Müslüman ülkeler neden sorunlarını çözemiyor? -2-
4a- MÜSLÜMANLARIN KUR’ÂN’I ANLAMADAKİ KUSURLARI
*Kur’ân değişmemiştir, Hz. Resulullah’ın ilk defa tebliğ ettiği gibi, taptaze ve canlı olarak durmaktadır. Hatta ‘zaman ihtiyarladıkça (geçtikçe), Kur’ân gençleşmektedir’. İhtiyarlıyan, değişen Müslümanların İslâm’ı anlamaları ve Allah’a ve Resulüne itaâtlarıdır.
*Müslümanlar, Kur’ân’daki Allah’ın ayetlerini ya tam olarak anlamamışlar, ya da anladıkları halde Allah’a samimiyyetle itaât etmemişlerdir. Şayet tam olarak anlayıp, Allah’ın hükümlerine ihlâslı olarak uysalardı, Her asır bir ‘ASR-I SAADET OLMALIYDI. Heyhat! Asr-ı Saadet değil de, ‘ASR-I ŞEKÂVET’ oldu. Tarih ve bu günkü ‘Alem-i İslâm’ın perişan hali buna şahittir.
*Allah, ‘bu Kur’ân mü’minlere şifa verir, zalimlerin de zararını artırır’ diyor(1). Evet Kur’ân, maddî-manevî hastalıklara, dertlere şifâ, çare sunar.
-Bu ne demektir?
-Şu demektir;
-Allah, Kur’ân’da ‘Ey insanlar! çalışın. İnsana çalışmasından başkası yoktur’ diyor (2).
*Çalışmak, üretmek, katma değer sağlamaktır. Üretmek, yoksulluk, fakirlik hastalığının çaresi, şifâsı değil midir?
-Müslümanlar ne yapıyorlar?
-Müslümanlar çalışmak, ter dökmek, araştırmak -geliştirmek (AR-GE) yerine tembelliği, miskinliği, dilenmeyi tercih etmiyorlar mı? Bir de bu tembelliklerine ‘Tevekkül’ diyerek İslâm’a iftira atmıyorlar mı?
-Müslüman ülkeler şayet çalışıp, üretselerdi, ‘kafir’ dedikleri AB ülkelerine, ABD’ye, İMF vs el açarlar mıydı?
– Allah, ‘Yeyin, için ama isrâf etmeyin’ diyor (3).
*Müslüman idareciler ve zenginler........
© Yeni Akit
visit website