“Ölüm hayattan merhametlidir!”
Küçük bir çocuğun yemek dağıtılan alandan boş yemek kabı ile geri dönerken, kahkahalar ile dudaklarından dökülen kelimeler... Hangi durum söyletti o minik dudaklara bu cümleyi? Neler gördü? Neler duydu ki, en nihayet bir kap yemek de mahrum edince kendisini bu küçükten, tüm sinirleri bozulmuşçasına kahkahalar atarak merhametten bahsetti, merhamet yoksunu dünyaya. O çocukla, uzay boşluğunda dönüp duran ve adına dünya denen bu gezegende beraber yaşıyoruz. Hava aynı hava. Su ve toprak aynı oranda hepimizin ortak ihtiyacı. Fakat aynı gezegende ayrı dünyalardayız. Buralarda bir yerlerde, önlerine birkaç çeşit yemek konulduğu halde burun kıvıran çocuklar var. En ufacık bir söz ve harekette psikolojisi bozulacak endişesi ile üzerine titrenilen çocuklar. Çokluğun ve rahatlığın içinde, huzursuz ve mutsuz çocuklar... Oralarda bir yerlerde, bir kap yemek alabilmek için bekleyen ve eli boş dönen çocuklar var. Kardeşi ölürken ona kelime-i şehadeti telkin eden çocuklar... Bombaların sesleri içerisinde anne ve babalarının son seslerini duyan ve o sesleri biranda kaybeden çocuklar var. Yıkılan........
© Türkiye
visit website