Biz Türkler tarih sahnesinde milli ülküleri benimsemiş ülkü eri Türk gençleri sayesinde her daim var olduk ve olmaya devam edeceğiz. Türk gençliği her çağda teşkilatlar kurarak, milli şuurun canlı tutulmasını ve Türk milletinin milli uyanışını sağlamayı başardı.

Milliyetçi Türk gençleri, milletinin kendilerine ihtiyaç duyduğu her an devlet, vatan ve millet sevdasıyla teşkilatlanarak ortaya çıktı. Son olarak Başbuğ Alparslan Türkeş’in Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi Genel Başkanı olmasıyla birlikte Türk milliyetçilerinin gençlik yapılanması Ülkü Ocakları adıyla şanlı Türk tarihinde yerini aldı. Başbuğ Alparslan Türkeş ülkücü gençliğini “Türk milletinin yaşama iradesi olarak tarif etmiş” ve onlara yeni yüzyılı inşa edecek hedefler koymuştur. Başbuğ Alparslan Türkeş’in liderliğinde başlayan milliyetçi siyasi hareket, ilk günden itibaren gençlik meselesini temel millî meselemiz olarak algıladı. Bu amaçla, önce Gençlik Kolu üzerinden yürütülen faaliyetler Ülkü Ocakları’nın kurulmasıyla parti dışında bir gençlik hareketi olarak millî şuur sahibi ve millî değerlerini özümseyen gençlerin yetişmesine imkân sağladı.

Ülkü Ocakları’nın kurulması ve dergilerin devreye girmesi olayların seyrini değiştirdi. Vatana, millete, devlete ve anayasal düzene karşı ihanet içinde olanlar artık rahat hareket edemez hâle geldiler. İşte bu süreçte Türk milliyetçiliği fikrinin ve siyasi hareketinin düşünürlerinden, ülkücü gençliğin abisi Dündar Taşer, ülkücü-milliyetçi gençlerin yetişmesinde büyük sorumluklar üstlendi. Dündar Taşer, “Ülkücü gençliği ipeğe sarılmış bir çelik” olarak görmüş ve “Eğer gençliğe gerekli ihtimam gösterilmezse, kalkınma savaşı kazanılsa bile milletin akıbeti tehlikede olabilir” diyerek ülkücü gençliği Türkiye’nin geleceğinin teminatı olarak görmüştür.

Lider Devlet Bahçeli, Ülkü Ocakları’nda yetişmiş birisi olarak, “Ülkü Ocaklarını Türk milletinin aşılamayacak hisarı, yıkılamayacak kale duvarı, teslim alınamayacak kahramanlık timsali” olarak tanımlamıştır. Lider Devlet Bahçeli, “Ülkü Ocakları hepimizin yetiştiği kutsal bir Ocak’tır. Ülkü Ocaklarında binlerce bilim adamı, yüzlerce siyaset insanı, binlerce bürokrat ve uzman yetişmiştir. Devletimizin varlığını, milletimizin birliğini, vatanımızın bütünlüğünü koruyan Milli ve millet olma şuurunun ve milli devletin gelişmesinde yüksek katkılarda bulunan Ocağımız ebediyen yaşatılmalıdır” diyerek Ülkü Ocağı’nın Türk Devleti’nin varoluş teminatı olduğunu dünyaya ilan etmiştir.

Ülkü Ocakları “Şehitlerimizin emaneti, gazilerimizin göz nuru, Türkiye’nin, Türk dünyasının ve Turan ülküsünün ümidi, hayatı ve evreni Türkçe yorumlayan bir düşünce okulu, ihanete, işbirlikçilere ve işgalcilere karşı Türkiye ve Türk milletinin güvencesi, şanlı geçmişimizin ve Türk tarihinin emaneti, geleceğimizin teminatıdır.”

Lider Devlet Bahçeli’nin kavramsallaştırdığı üzere; Ülkü Ocakları’ndan yetişmiş olan bir Ülkücü, vatanım, bayrağım, mukaddesatım diyen, vatanı ve milleti için fedakârca çalışmaya kendini adayan, tarihine, kültürüne, medeniyetine, öz değerlerine, inançlarına bağlı, yüksek vasıflı, yüce gönüllü, ümitle, özlemle beklenen serdengeçtilerdir. Kızılelmaya, Turan ülküsüne, yükseldikçe yükselme kararlılığıyla İ’la-yi Kelimtullah’a giden bir Türk gençliğidir.

Geçmişte olduğu gibi günümüzde de Ülkü Ocakları, gençliğe milli ve manevi konularda eğitimler veren, konferans, seminer, panel ve söyleşiler düzenleyen, kitap ve dergiler yayımlayan onların her anlamda çağa uygun ve donanımlı olmasını sağlayan, “Türk-İslam Ülküsü” dünya görüşünü benimsemiş ülkü eri gençler yetiştiren güzide bir okuldur. Ülkücü gençler; belaları savuşturarak, kumpaslara karşı dik durarak, iftiralara karşı bedeller ödeyerek, şehitler vererek bugünlere geldi. Canından oldu, malından edildi ama asla “Türk-İslam Ülküsü” fikriyatından taviz vermedi.

Şehitlerimizin emaneti, gazilerimizin göz nuru, Türkiye’nin, Türk dünyasının ve Turan ülküsünün ümidi, hayatı ve evreni Türkçe yorumlayan bir düşünce hareketi, ihanete, işbirlikçilere ve işgalcilere karşı güvence, Türkiye ve Türk milletinin son kalesi, şanlı geçmişimizin ve Türk tarihinin emaneti, kökü mazide olan Milliyetçi-Ülkücü Harekete ve Ülkü Ocakları’nın kurumsal kimliğine yönelik atılan tüm alçakça iftiralar sağduyulu Türk milletinin ayaklarının altındadır.

Devletimizin varlığı, milletimizin birliği, vatanımızın bütünlüğü, rengini şehit kanlarından alan bayrağımız, İslam dinimiz, şanlı tarihimiz, Turan ülkümüz ile sorunları olan tüm hainlere ve hain sevicilere diyoruz ki, var olsun ülkü ocakları, var olsun milliyetçi-ülkücü hareket.

Ne Mutlu Türküm Diyene..!

QOSHE - Var olsun Ülkü Ocakları - Prof. Dr. Cengiz Şahin
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Var olsun Ülkü Ocakları

55 2
28.05.2024

Biz Türkler tarih sahnesinde milli ülküleri benimsemiş ülkü eri Türk gençleri sayesinde her daim var olduk ve olmaya devam edeceğiz. Türk gençliği her çağda teşkilatlar kurarak, milli şuurun canlı tutulmasını ve Türk milletinin milli uyanışını sağlamayı başardı.

Milliyetçi Türk gençleri, milletinin kendilerine ihtiyaç duyduğu her an devlet, vatan ve millet sevdasıyla teşkilatlanarak ortaya çıktı. Son olarak Başbuğ Alparslan Türkeş’in Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi Genel Başkanı olmasıyla birlikte Türk milliyetçilerinin gençlik yapılanması Ülkü Ocakları adıyla şanlı Türk tarihinde yerini aldı. Başbuğ Alparslan Türkeş ülkücü gençliğini “Türk milletinin yaşama iradesi olarak tarif etmiş” ve onlara yeni yüzyılı inşa edecek hedefler koymuştur. Başbuğ Alparslan Türkeş’in liderliğinde başlayan milliyetçi siyasi hareket, ilk günden itibaren gençlik meselesini temel millî meselemiz olarak algıladı. Bu amaçla, önce Gençlik Kolu üzerinden yürütülen faaliyetler Ülkü Ocakları’nın kurulmasıyla parti dışında bir gençlik hareketi olarak millî şuur sahibi ve millî değerlerini özümseyen gençlerin yetişmesine imkân sağladı.

Ülkü Ocakları’nın kurulması ve dergilerin devreye girmesi olayların seyrini değiştirdi. Vatana, millete, devlete ve anayasal düzene karşı ihanet içinde olanlar artık rahat hareket edemez hâle geldiler. İşte bu süreçte Türk milliyetçiliği fikrinin ve siyasi hareketinin düşünürlerinden, ülkücü gençliğin abisi Dündar Taşer, ülkücü-milliyetçi gençlerin yetişmesinde büyük sorumluklar üstlendi. Dündar Taşer, “Ülkücü gençliği ipeğe........

© Türkgün


Get it on Google Play