Sorudan korkmayan, donanımlı, entelektüel, mükemmel eğitimli, komplekssiz, esprili devlet adamı: Rauf Denktaş
Diğer
Konuk Yazar
19 Temmuz 2024
Devlet adamı diyebilmek için bir siyasetçinin kaç fırın ekmek yemesi gerekir sizce?
Bu sorunun yanıtını ben de bilmiyorum ama Rauf Denktaş (*) o adamlardan, hem de onların en önde gidenlerinden biriydi…
Ne demek istediğimi sıcak bir olayla kıyaslayarak anlatayım…
Aslında devlet adamlığından çok "showman"liğe yakışan eski ABD Başkanı'na yönelik suikast girişimini hepimiz saniye saniye izledik. Kulağını sıyıran kurşun sonrası, gizli servis elemanlarının koruması altında kürsüden indirilirken Donald Trump'ın söylediklerini duydunuz değil mi:
- Fight fight fight… (kavga - dövüş - savaş)
Sıkılı dudaklarının arasından tıslar gibi çıkıyordu sözler, kanlı yüzünde nasıl bir nefret ifadesi vardı…
Aklım yıllar öncesine gitti. BM Genel Sekreteri Kofi Annan dahil, Avrupa'sıyla ABD'siyle 7 düvel bir araya gelmiş, Türkiye'deki AKP iktidarını da kafaya almış, KKTC Cumhurbaşkanı Denktaş'ı devirme çabasına girişmişti;
Kullandıkları silah neydi?
KKTC sayfasını kapatıp, Türk kesimini Rum Cumhuriyeti'ne iliştirmeye çalışan bir planın (**) referandumla kabul ettirilmesi idi. O tarihte henüz bizim basın bu kadar siyah-beyazlara ayrışmış değildi, bu yüzden hepimizin adeta nutku tutulmuştu:
Ada'yı Rum egemenliğine sokacak bir plan TC'nin desteğini nasıl alabilmişti? Kıbrıs Adası'nın tarihi geçmişi, TC'nin garantörlük hakkı, oldu bittilere, Enosis'e karşı 20 Temmuz 1974'de verilen mücadele, Barış Harekâtı'nda verilen onca kayıp, Bülent Ecevit'in yıllarca sürdürdüğü siyasi-diplomatik çabalar, bunların hepsi yok mu sayılacaktı?
İşte o referandum gecesi sandıklardan ezici çoğunlukla çıkan "evet" oyları Lefkoşa sokaklarında sevinç naralarıyla çılgınca kutlanırken ben Rauf Denktaş'ı merak ettim, dikenli teller, beton bloklarla geçici olarak korumaya alınmış konutunda gece yarısı ziyaretine gittim… Aslında sonucu tahmin ediyordu, şaşırmamıştı ama buna rağmen kırgınlık okunuyordu yüz ifadesinde. Sordum:
- Bu dikenli teller, barikatlar… Neden son anda korumaya aldılar sizi? Ahaliden mi koruyorlar?
Gülümsedi, "Fark etmedim" demekle yetindi… Hangi lider vakarını koruyup, suskun kalabilirdi böyle bir durumda?
BM Genel Sekreteri Kofi Annan ise, adanın iki inatçı liderini Glafkos Klerides ile Rauf Denktaş'ı bir araya getirme çabasındaydı, olmadı, ikisi de yanaşmadı çünkü. Ben bu işe kendime özgü bakışla, o sırada çalıştığım televizyon kanalında soyundum, iki lidere aynı soruları yöneltecek, iki röportajı, montajsız, olduğu gibi verecektim. İlk randevum Denktaş........
© T24
visit website