Kemal Gökhan Gürses: 12 yaşında çizmeye başladım, para ödemeleri heyecan vericiydi
Diğer
01 Haziran 2024
Kemal Gökhan Gürses, bir mizah dergisi ile ilk kez Akbaba'da tanıştı. Karikatürü Gırgır'da yer aldığında ise 12 yaşındaydı. Gırgır'dan ayrılan ilk ekibin içinde yer alarak Mikrop'ta çizmeye devam etti. Mikrop kapanınca yuvaya geri dönen Kemal Gökhan Gürses o günden beri politik bilinci ile hayata dair üretimlerde bulunmaya devam ediyor. Gürses, Oğuz Aral'ın çok özel olduğunu altını çiziyor ve ekliyor: "Gırgır'da yeni anlatım dili kurmak istemiştir bunu da hayata geçirmiştir. Bunun içerisinde çizgi romanı hayatın içine sokmaya çalışmıştır. Günlük bant o dönem için son derece yenilikçidir."
- Gırgır çizeri olmadan önce dergi ile ilk tanışman ne zamandı?
Ben 1976 yılında 12 yaşında o zaman Gırgır'ın "Çiçeği Burnunda" çizerler köşesine karikatür vermeye başladım. Bunun öncesinde dergi ilk çıktığı anda bizim evimize girmeye başlamıştı. Günaydın gazetesinin ilavesi olarak yayına başlamıştı. Ben şanslıyım babam öncesinde eve Akbaba da alıyordu. Akbaba o dönemde artık yayın hayatının sonuna gelmiş köklü dergilerinden bir tanesiydi. Benim ortanca abim Gırgır dergisine amatör olarak karikatür çiziyordu. Ondan etkilenerek çizmeye başladım ve ilişkim böylece hayata geçmiş oldu.
- Sen abin vasıtasıyla mı gönderdin karikatürlerini?
Hayır. Sanırım pazartesi günleriydi. Molla Fenari Yokuşu'nun bitimindeki Günaydın gazetesi ve ofis binasının içerisindeydi yeri. Oraya Oğuz Abi haftanın bir günü bizi davet ederdi. Epey kalabalık bir çizer grubu toplanırdı. Karikatürleri gösterirdik o da onların içinden beğendiklerini seçer, satın alırdı. Bunun karşılığında bize bir ödeme yapardı.
- Karikatürün beğenildiğinde hissettiğin duyguları hatırlıyor musun?
Doğrusu sevinmiştim. Bir de 12 yaşındaki bir çocuğun heyecan duyarak ürettiği bir şeyin karşılığında bir bedel alıyor olması heyecan vericiydi.
- Aldığın parayla ne yapmıştın?
Koşa koşa gidip kendime çizmeyi hep hayal ettiğim Schoeller marka kağıt ile iyi tarama ucu ve mürekkep aldım. Kalan parayla da yanlış hatırlamıyorsam bir kadife pantolon almıştım.
- Bir çocuk için bayağı iyi bir paraymış…
Oğuz Abi bize her zaman iyi ödemeler yaptı. Hak ettiğimizi, yaptığımız işin karşılığını verdi. Bu konuda hep ciddi bir mücadelenin bir parçası olarak var oldu.
- Tam olarak kadrolu olarak çalışma sürecin nasıl oldu?
Ben Mikrop dergisinde 1978 yılında çalıştıktan sonra tekrar geri döndüm. Oğuz Abi bir iki hafta beni ceza ya da tatlı bir ödülle yine Çiçeği Burnunda'ya attı daha sonra içeride çizmeye başladım. Hem Gırgır'da hem de Fırt dergisinde yaklaşık iki sene kadar 80 ila 82 yıllarında çalıştım.
- İşleyiş nasıldı?
Arka kapaktan sonra içeri alındığında yani derginin iç sayfalarında karikatürlerin yayınlanmaya başladığında profesyonel oluyordun. Bir espri düzeneği vardı. Oğuz Abi sadece espri üreten ya da mizah çizgisi konusunda çok güvendiği kendisi gibi birkaç kişi daha belirlemişti. Onların önüne gidiyordu bizim bulduğumuz espriler. Esprilerimizi eskiz olarak bir kağıda çiziyorduk. Bu kişiler beğeniyorlarsa çarpı, emin değillerse soru işareti ya da beğenmiyorlarsa eksi işareti koyuyorlardı. Bu şekilde gelişen bir sistem vardı. Biz de bunların içerisinde çarpı almışsak o hafta karikatürümüz içeri giriyor demekti. Sayfa planı çizilirdi sayfa planında bize ölçüyü verirlerdi. Biz de orijinal çizimi yapardık.
- Dışarıdan baktığında nasıl bir dünya vardı? İçeriyi nasıl görüyordun o genç yaşında?
Benim gençliğim o kadar genç bir gençlik değildi. Biz çok politik bir gençlik yaşadık. Ben 13-14 yaşlarında siyasi hareketin içerisindeydim. Dolayısıyla dışarıda eylem yapan, duvar yazısı yazan, bildiri dağıtan hatta bazı mahalli yapılarda da kurmak istediğimiz........
© T24
visit website