Cenâb-ı Hakk'ın rubûbiyeti noktasında orucun çok hikmetlerinden bir hikmeti şudur ki:

Cenâb-ı Hak zemin yüzünü bir sofra-i nimet sûretinde halkettiği ve bütün enva'-ı nimeti o sofrada مِنْ حَيْثُ لاَ يَحْتَسِبُ bir tarzda o sofraya dizdiği cihetle, kemâl-i rubûbiyetini ve rahmâniyet ve rahîmiyetini o vaziyetle ifâde ediyor. İnsânlar gaflet perdesi altında ve esbâb dâiresinde o vaziyetin ifâde ettiği hakikatı tam göremiyor, bazan unutuyor. Ramazân-ı Şerîf’te ise, ehl-i îmân birden muntazam bir ordu hükmüne geçer. Sultân-ı Ezelî'nin ziyâfetine dâvet edilmiş bir sûrette akşama yakın "Buyurunuz" emrini bekliyorlar gibi bir tavr-ı ubûdiyetkârane göstermeleri, o şefkatli ve haşmetli ve külliyetli rahmâniyete karşı, vüs'atli ve azâmetli ve intizâmlı bir ubûdiyetle mukâbele ediyorlar. Acaba böyle ulvî ubûdiyete ve şeref-i kerâmete iştirâk etmeyen insânlar insân ismine lâyık mıdırlar?

Mektûbât 399: Yirmi Dokuzuncu Mektûb/İkinci Risâle Olan İkinci Kısım

(Ramazân Risâlesi’nden “Birinci Nükte”)

RAMAZÂN-I ŞERÎF'İN HİKMETLERİ ÜZERİNE ÇOK YÖNLÜ BİR İNCELEME

Bedîüzzamân Hazretlerinin "Ramazân Risâlesi"nde derînlemesine ele aldığı "Birinci Nükte", Ramazân-ı Şerîf'in çok katmanlı hikmetlerini ve bu hikmetlerin çeşitli bilim dallarıyla entegrasyonunu zengin bir perspektifle sunar. Bu şâheser, dinî metinlerin ötesine geçerek, felsefe, psikoloji, sosyoloji ve çok daha fazlası gibi alanlarda önemli bağlantılar kurar ve okuyucusuna geniş bir anlayış yelpazesi sunar. "Birinci Nükte"de vurgulanan bu zengin içerik, insânlık için derîn mesajlar barındırır ve aynı zamânda bilimsel ve akademik düşüncenin çeşitli yönleriyle etkileşimde bulunur.

"Birinci Nükte"de işlenen temel noktaların felsefe, teoloji, psikoloji ve diğer disiplinlerle nasıl ilişkilendirilebileceğini detâylı bir şekilde ele alacağız. Bu çok yönlü inceleme, "Birinci Nükte"nin sâdece dinî ve mânevî değerlerini değil, aynı zamânda bilim ve felsefe ile olan derîn bağlarını da gözler önüne sermeyi amaçlar.

Bedîüzzamân Hazretlerinin "Ramazân Risâlesi"ndeki "Birinci Nükte", Ramazân-ı Şerîf'in birinci hikmeti üzerinden;

gibi çeşitli disiplinler arasında zengin ve çok katmanlı bir içerik sunar. Bugünkü yazımızdan itibaren, bu disiplinlerle nasıl entegre edilebileceği ve ilişkilendirilebileceği konusunda kapsamlı bir bakış açısı sunmaya çalışırken, aynı zamânda "Birinci Nükte"nin sunduğu derîn anlam ve mesajları daha geniş bir bilgi çerçevesi içinde değerlendirmeye çalışacağız.

Bedîüzzamân Hazretlerinin eserleri, çok yönlü bir anlayışın kapılarını aralar ve dinî öğretilerin yanı sıra, bilim, felsefe, sosyoloji ve daha pek çok alanda derîn düşünmeye teşvîk eder. Bu bütüncül yaklaşım, "Birinci Nükte"nin sâdece dinî bir metin olmanın ötesinde, evrensel bir bilgelik ve anlayış kaynağı olarak değerini artırır ve okuyucuları kendi yaşam öykülerinde ve mânevî arayışlarında bu derîn bilgilere dayanarak düşünmeye ve keşfetmeye yönlendirir.

FELSEFE

Bedîüzzamân Hazretlerinin “Ramazân Risâlesi”nde derînlemesine ele aldığı “Birinci Nükte”de, Ramazân-ı Şerîf’in yetmiş hikmetinden birinci hikmeti üzerine yaptığı vurgular, felsefenin ve bilimin çeşitli dallarında yer alan konularla örtüşen ve bu disiplinlerin teorileri ile diyalog kurarak onlara özgün bir perspektif sunan bir içeriği barındırır. Bu kapsamda, Bedîüzzamân Hazretlerinin “Birinci Nükte”de sunduğu Ramazân-ı Şerîf’in hikmetlerinden birinci hikmeti ve bunun insânlık için sunduğu derîn mesajlar gibi konular, felsefenin alt dallarından:

gibi görüşlerle ilişkilendirilerek, Bedîüzzamân Hazretlerinin, bu konulara nasıl bir açıklama getirdiğini ve kendi özgün görüşlerini nasıl ortaya koyduğunu ele alacağız. Bu, onun eserlerinin çok katmanlı yapısını ve geniş spektrumlu etkileşimini vurgulayarak, bilimin ve felsefenin çeşitli dalları ile olan ilişkisini detâylandırarak inceleyeceğimiz bir çalışma olacaktır.

KUANTUM BİLİNCİ (Quantum Consciousness)

Bedîüzzamân Hazretlerinin bu ifâdesi, zâhirî bir bakışla kuantum biliminin karmaşık teorileri ile pek alâkasız gibi görülebilir. Ancak, daha derîn bir muhâkeme ile bu iki düşünce arasında benzersiz bir uyum ve farklılıkların özgün bir sentezi bulunmakta ve bu ifâdenin kuantum dünyâsının bazı temel fikirleriyle ilginç bir diyalog kurmakta olduğu görülmektedir.

Kuantum bilinci, kuantum mekaniğinin prensiplerinin insân bilinci ve algısıyla nasıl ilişkili olabileceğini araştıran bir alandır. Bu alanda, gözlemcinin (insân gibi) kâinâta etkisi ve bilincin kuantum düzeyindeki olâyları nasıl şekillendirebileceği gibi konular ele alınır. Bedîüzzamân'ın yeryüzünü bir "sofra-i nimet" olarak tanımlaması, kâinâtın bir bütün olarak, içerisinde yaşayan her bir varlıkla nasıl bütünleşik ve etkileşimli olduğunu vurgulayan bir bakış açısı sunar.

Bedîüzzamân'ın özgün bakış açısından yola çıkarak, kuantum bilinciyle ilişkilendirilebilecek bazı noktalar şunlardır:

DEVÂM EDECEK İNŞALLÂH

QOSHE - Ramazân Okumaları-7: Ramazân-ı Şerîf'in Hikmetleri Üzerine Çok Yönlü Bir İnceleme - Salahattin Altundağ
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Ramazân Okumaları-7: Ramazân-ı Şerîf'in Hikmetleri Üzerine Çok Yönlü Bir İnceleme

3 0
17.03.2024

Cenâb-ı Hakk'ın rubûbiyeti noktasında orucun çok hikmetlerinden bir hikmeti şudur ki:

Cenâb-ı Hak zemin yüzünü bir sofra-i nimet sûretinde halkettiği ve bütün enva'-ı nimeti o sofrada مِنْ حَيْثُ لاَ يَحْتَسِبُ bir tarzda o sofraya dizdiği cihetle, kemâl-i rubûbiyetini ve rahmâniyet ve rahîmiyetini o vaziyetle ifâde ediyor. İnsânlar gaflet perdesi altında ve esbâb dâiresinde o vaziyetin ifâde ettiği hakikatı tam göremiyor, bazan unutuyor. Ramazân-ı Şerîf’te ise, ehl-i îmân birden muntazam bir ordu hükmüne geçer. Sultân-ı Ezelî'nin ziyâfetine dâvet edilmiş bir sûrette akşama yakın "Buyurunuz" emrini bekliyorlar gibi bir tavr-ı ubûdiyetkârane göstermeleri, o şefkatli ve haşmetli ve külliyetli rahmâniyete karşı, vüs'atli ve azâmetli ve intizâmlı bir ubûdiyetle mukâbele ediyorlar. Acaba böyle ulvî ubûdiyete ve şeref-i kerâmete iştirâk etmeyen insânlar insân ismine lâyık mıdırlar?

Mektûbât 399: Yirmi Dokuzuncu Mektûb/İkinci Risâle Olan İkinci Kısım

(Ramazân Risâlesi’nden “Birinci Nükte”)

RAMAZÂN-I ŞERÎF'İN HİKMETLERİ ÜZERİNE ÇOK YÖNLÜ BİR İNCELEME

Bedîüzzamân Hazretlerinin "Ramazân Risâlesi"nde derînlemesine ele aldığı "Birinci Nükte", Ramazân-ı Şerîf'in çok katmanlı hikmetlerini ve bu hikmetlerin çeşitli bilim dallarıyla entegrasyonunu zengin bir perspektifle sunar. Bu şâheser, dinî metinlerin ötesine geçerek, felsefe, psikoloji, sosyoloji ve çok daha fazlası gibi alanlarda önemli bağlantılar kurar ve okuyucusuna geniş bir anlayış yelpazesi sunar. "Birinci Nükte"de vurgulanan bu zengin içerik, insânlık için derîn mesajlar barındırır ve aynı zamânda bilimsel ve akademik düşüncenin........

© Risale Haber


Get it on Google Play