menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Neden Bizim Yüzümüz Gülmez

11 1
29.01.2024

Pandemi döneminde, yüze yakın sanatçının intihar ettiği haberi, ne yazık ki, Dilber’in dansı kadar konuşulmadı.

Müzik aletlerini satmak zorunda kalan, kirasını ödeyemeyen, ailesine bakamayan ve yarına dair umutları kalmayan birçok sanatçı halen çok zor şartlar altında yaşam mücadelesi veriyor ama seslerini duyan yok.

Bir avuç insan hariç kimse gözümüzün önünde yok olan hayatlara nefes olmaya çalışmıyor ve sosyal medyadaki goy goy, yalan haber, iftira, küfür, hakaret, tehdit ve linç pirim yapmaya devam ediyor.

Sonra da herkes birbirine aynı soruyor.
“Biz neden böyle bedbahtız?”

Canına sahip çıkmazsan, gün gelir, senin de canını çıkartırlar.
Neye şaşırıyorsun?

Kars’ta, Köprü Sokak’ta, mütevazi bir ev.
Günlerden Cuma.
Takvimler 17 Nisan 2020’yi gösteriyor.
Evin önünde bir kalabalık var. Kadınlar, çocuklar, yaşlılar, meraklılar, ekip otosu, ambulans…
Gürültünün içinde bir sessizlik, sessizliğin içinde bir çığlık, çığlığın içinde bir ceset var.

Çocuklardan biri, ayağındaki naylon terlikleri sürüyerek, sokağın bir başından öbür başına koşuyor ve avazı çıktığı kadar bağırıyor:
„Tiyatroooocuuuuuuu Ölmüüüşşşşşşşş….Tiyarooooocuuuuuuu Ölmüüüşşşşşş…“

Pencereler, kapılar aralanıyor ama gözler ve kalpler kapalı.
Telefon kameraları kayıtta.
Fotoğraf ve videolar çekilip, eşe dosta, sosyal medyaya gönderiliyor.
Ocaktaki yemek taşıyor.
Fırındaki börek yanıyor.
Bardaktaki çay soğuyor.
„Birbuçuk metrelik mesafeyi koruyun lan sayın sokak sakinleri.” anonsları duyuluyor.
Oysa insanlar uzun zamandır kilometrelerce uzak birbirlerine!

Tiyatrocunun ölü bedeni ambulansa taşınıyor.
........

© Nokta Haber Yorum


Get it on Google Play