menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Din’e Haddini Bildirmek!

7 0
30.08.2024

Türkiye’nin hiç bitmeyen gündem konularından biri laikliktir. En ılımlı tanımıyla laiklik devletin dinler karşısında eşit mesafede yakın veya uzak tutumu olarak anlaşılıyorsa da, fiiliyatta durumun hiç de öyle olmadığı ortadadır. İngiltere’de din kralın veya kraliçenin kontrolünde iken, İspanya, İtalya, Polonya gibi ülkelerde devletin Katolikliğe olan yakınlığı malumdur. Belki Protestanlığın ağırlıkta olduğu ülkelerde din devlet ilişkisi laiklikten çok özü sekülerliğe dayanan kontratlar söz konusudur.

Fransayı model seçen Türkiye’de din, kurumsallaştırılmış Diyanet İşleri Başkanlığı (DİB) çatısı altında devletin sıkı kontrolü altında bulunuyor, buna rağmen Türkiye’ye “laikliğiyle model” gösterilen ülke deniyor. Dinin devletin kontrolü altında olduğu yerde laiklikten bahsedilemez. Dinin insanın, toplumun ve kamusal hayatın her alanından çıkarılması konusunda sol-sosyolist, Kemalist, milliyetçi/ulusalcı ve liberal aydınlar arasında pek de telaffuz edilmeyen bir ittifak var.

Liberal aydınların da dinin bir kurum olarak Diyanet’le sınırlı tutulması, bunun dışına çıkılmaması konusunda diğer aydınlarla söz birliği içinde olduklarını söylemek çoğumuza garip, hatta haksızca suçlama gelebilir.

Ama öyle değil, tam da böyledir.

Önde gelen liberal akademisyenlerden Levent Köker, tam da bu ittifakı ifşa etmeye matuf “Haddini, hududunu bilmek” başlıklı bir yazı yayınladı. Artıgerçek internet sitesinde (8 Ağustos 2023) yayınlanan yazının konusu, Cuma günü okunan bir hutbe dolayısıyla Diyanet’e haddini, hududunu bildirmekti.

Köker’in sözünü ettiği hafta Diyânet, Cuma namazı vaktinde alışveriş yapılmasını, elde edilen kazancı “haram” îlân etmişti. Köker’e göre bununla Diyânet, hukukun çizmiş olduğu sınırları ve dinin sınırlarını aşmış olmaktadır.

Köker, geleneklerin, din, ahlak ve hukukun insan davranışlarını belirlediklerini belirttikten sonra, bunların yanında asıl olan hukuk davranışları belirler, onlara sınır (hudut) çizer; diğerleri daha çok eski tabirle adab-ı muaşerek veya görgü türünden olan davranışlardır:

Davranışların sınırlarının hukuk tarafından çizilmesi, yasaklama, mecbur etme ve izin verme biçimlerinde karşımıza çıkıyor. Buna göre hukuk insanların neleri........

© Mir'at Haber


Get it on Google Play