Arılar Ülkesi-ıı
Belli bir dönemde ortaya çıkmış belli bir düşünce, sanat-edebiyat, siyaset vb. hareketleri veya akımları, bugünün kavramları, anlayışları, görüşleri, kısaca zihniyetiyle değerlendirmek birtakım sorunları da göze almak anlamına gelir. Fakat bugünün düşüncesinin, sanat-edebiyatının, siyasetinin, özetle kültürünün geçmişten süzülüp geldiği de inkâr edilemez bir olgudur. Gerçekten bugünün kültürünü anlamaya ve araştırmaya başlayan bir kimse, kaçınılmaz olarak bu tür sorunlarla karşılaşır, beklenmedik ikilemlere düşer, istememiş olsa bile yanlış yargılar vermek durumunda kalabilir.
Bu ve benzer sorunlarla karşılaşılabileceği ihtimalini göz önünde tutsak da, geçmişte meydana gelmiş düşünce, sanat-edebiyat, siyaset vb. konuları yeniden ele almak, araştırmak, irdelemek gerekir. Kimi zaman da bu bir zorunluluk niteliği kazanır ve bu zorunluluk yerine getirilmediği takdirde, yapılan araştırmalar, irdelemeler, değerlendirmeler yerli yerine oturtulamaz, hatta boşuna bir çaba gibi gözükebilir.
Ne var ki, düşünce, sanat-edebiyat, kültür, şöyle veya böyle geçmişi içkin olarak meydana gelir, oluşur, değişir, gelişir, yenilenir ve yeni oluşumlara imkân ve ortam sağlar. Bu durum “süreklilik” şeklinde nitelendirilmiştir. Sürekliliğin gerçekleşmesi zaman ve mekân bağlamında bazı farklılaşmalar gösterebilir, ama varlığı bunlarla sınırlı değildir.
Bernard de Mandeville’in “Arılar Ülkesi” adlı eseri ve simgelediği anlamı hatırlatma gereği duymamızın elbette bir nedeni vardı. Gerçi, 17. yüzyılda İngiltere’de yaşamış bir........
© Milli Gazete
visit website