Siyasi Şizofreni – Melih Demirel Yazdı
Ülkemizde siyaset, uzun zamandır bir “temsil sanatı” değil, bir rol paylaşımı oyununa dönüştü. Aynı kürsüde halka umut dağıtanlar, ertesi gün o kürsünün gölgesinde kendi hesaplarını tutuyor. Halkın önünde “adalet”, “hakkaniyet”, “hizmet” diyenler, kapalı kapılar ardında sadece kendi geleceklerini planlıyor. Artık siyasetin diliyle gerçeğin dili birbirinden tamamen kopmuş durumda. Bu ikili ruh hali, tam anlamıyla bir Siyasi Şizofreni tablosudur.
Bugün Türkiye’de siyaset kurumu, iktidarıyla muhalefetiyle aynı hastalığın farklı yüzlerini taşımaktadır. İktidar, gücün büyüsüne kapılmış, devletle iktidar arasındaki farkı unutur hale gelmiştir. Devletin devamlılığı bahanesiyle yapılan her yanlış, “milli menfaat” etiketiyle süslenmektedir. Muhalefet ise, halkın sesi olmak yerine kendi iç rekabetinin ve koltuk savaşlarının esiri olmuştur. Değişim vaatleriyle yola çıkanlar, koltuklarına dokunulduğunda bir anda statükocu kesilmekte; “biz farklıyız” diyenler, iktidarın yıllardır yaptığı hataları küçük ölçekli biçimlerde tekrar etmektedir.
Siyasi Şizofreni’nin en belirgin semptomu, siyasetin “hizmet” değil, “geçim” kapısı........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Gideon Levy
Penny S. Tee
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein
Rachel Marsden
Joshua Schultheis