Okumak Zararlıdır!
Sultanü’ş Şuara ünvanlı şairimiz Necip Fazıl Kısakürek, “Göreceksin, fikri idam edeceğim! Sadece resim ve göze hitap! Yazıya göre resim değil, resme göre yazı…” diyen Sedat Simavi’ye, “gazetenin fikir demek olduğunu, fikri idam iddiasının gazete için portakalın suyunu çekip posasını satmaya kalkışmak” anlamına geldiğini anlatmaya çalışsa da o, “İstikbalin gazeteciliğinde asıl posa fikirdir; portakal suyu da hadiselerin dış yüzü ve göze hitap eden şeyler…” karşılığını verir.[1]
Simavi’nin gazetedeki ofisinde, neredeyse yetmiş beş yıl önce yaşanan bu hararetli münakaşadan sonra neler oldu neler! İlk sayfasından son sayfasına rengârenk, boy boy resimler sergileyen gazete ve dergiler baskı sayısı (tiraj) şampiyonluğunu yıllarca elden bırakmadı. Onların kâr seviyeleri yükseldikçe toplumdaki ruh ve düşünce seviyesi alçaldı.
İnsanımız, baka baka “Okumaktan mana ne!” diyen Yunus’un hilafına sanki “Okumaktan bana ne!” der gibi okumadan adım adım uzaklaştı.
Fotoroman, çizgi roman, televizyon… derken yelken bambaşka âlemlere açıldı. Nefsi galeyana getiren, zihinleri ve gönülleri bulandıran, yalan yanlış hayaller kurduran sözde çağdaş edebiyat romanları sökün etti.
Son olarak insanoğlu büyük küçük, kadın erkek, zengin yoksul demeden -özellikle de gençlik- sanal bir anaforun ortasına savruldu. Paylaşımlar gırla gidiyor. Daha çok görülsün, daha çok bakılsın, tekrar bakılsın diye.
Milyonlarca insan, muhtelif sosyal medya mecralarında ve sanal âlemdeki ışıltılı görselliğin pençesinde yalpalayıp duruyor........
© Maarifin Sesi
visit website