menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Dünya ve barış dili…

4 0
24.07.2024

Birden fazla insanın olduğu yerde düşünce farklılığı olacak. Normal olan bu. Tam tersi herkes aynı görüşte görünüyorsa orada bir terslik, bir anormallik vardır.

Toplu yaşama uyumun birinci koşulu farklılığa saygı ve buna bağlı hoşgörü ve uzlaşı becerisidir.

Bir kez öncelikle kabul edilmesi gereken, kimsenin yüzde yüz haklı ya da haksız olamayacağıdır.

Bunu samimi olarak özümserseniz her türlü sorunda orta yolu bulmanız çok kolaydır.

En yalın birebir sorundan en geniş, en kalabalık kitleleri, devletleri ilgilendiren uzlaşmazlıklara kadar bu yaklaşımla çare üretilebilir.

Bir de önemli olan uzlaşının ilgili tarafların çıkarına olmasıdır.

Konunun genelleme kısmını kısa kesip Kıbrıs sorunu üzerine bu yaklaşımı somutlaştırırsak karşımıza çıkan tablo nedir?

Kıbrıs sorunu yarım asrı aşkın geçmişi olan bir sorun. Çıplak gözle bakıldığı zaman sorunun öncelikli tarafları Kıbrıs Türk- Kıbrıs Rum toplumları ile Türkiye-Yunanistan. Ancak Kıbrıs’ın stratejik konumu soruna ilgi duyan etkili devlet sayısını artırıyor. Çözüme katkı yaklaşımlarının büyük çoğunluğunda amaç aslında Kıbrıs’ta mevzi yakalamaktır.

Ancak her koşul altında sorunun öncelikli tarafları Kıbrıs’ta yaşayanlardır. Kuşkusuz Kıbrıs’ta sadece Kıbrıslı Türkler ile Kıbrıslı Rumlar yaşamıyor. Ancak Kıbrıslı Rumlar ile Kıbrıslı Türklerin dışında kalanlar Kıbrıs’ın kederinde söz sahibi olma istemlerini seslendiremiyorlar ya da sayısal konumlarını bu konuda söz söyleyecek sayıda görmüyorlar. Aslında doğru olan Kıbrıs’ın geleceğinde........

© Kıbrıs Gazetesi


Get it on Google Play