Silivri sembolizmi
Ve gelecek seçimlerin ana sloganlarından birisi ilân edildi: “Silivri’yi kapatacağız.”
Mansur Yavaş seslendirdi bunu Çağlayan meydanında. Ekrem İmamoğlu’nu desteklemek için gelmişti İstanbul’a, İmamoğlu ifadesini verdi ve otobüsün üzerine birlikte çıktılar.
Mansur Yavaş’ın İmamoğlu’nu desteklemek için İstanbul’a gelmesi sembolik anlamda çok önemliydi. “CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı kim olacak?” sorusu bu ikili arasındaki “rekabet” ekseninde konuşuluyordu. Erdoğan’la yarışta ikisi de favori gözüküyordu. Ama “ikili” yapı, zaaftı. Hele bu “ikililik” seçim arifesine kadar devam ederse, kitleler de dağılır, bir adayda yoğunlaşma mümkün olmazdı.
Çağlayan’da “ikili” otobüsün üstüne birlikte çıktı, Mansur Yavaş, “Ekrem’in sahnesi”ne çıkmaktan kaçınmadı, birlik görüntüsü verildi, kendi itibarından kayıp yaşadı mı, sanmıyorum, ama İmamoğlu’nu beslediği de aşikâr. Onları dinleyen kitlenin, bu birliktelikten iktidar umudu çıkardığını tahmin etmek zor değil.
Hem İmamoğlu hem Yavaş güçlü mesajlar verdiler Çağlayan meydanında. Sergilenen savunma dili değildi, Yargının siyasallaşması gibi çok temel bir itirazı, hem de savcıların huzurundan çıktıktan sonra Türkiye ile paylaştılar.
İktidar cenahı, İmamoğlu ile böyle davalarla cedelleşme görüntüsü içine girmekten memnun mudur? İmamoğlu’na yönelik böyle yıldırım hızlı davalar açanlar, yukarılardan iltifat mı görmüşlerdir? Yargının siyaset aracı haline geldiği görüntüsünü besleyen bu tür girişimler iktidara artı mı yazıyor eksi mi?
Çağlayan’dan yansıyan son haftanın, gerek Halk tv mensupları gerek İmamoğlu yargılaması yönünden özellikle iktidara destek veren........
© Karar
