menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

“Atatürk’ten sonra en başarılı lider”

23 49
29.04.2024

İndependent, The Telegraph, Times, Amerika’da The washington Post gazetesi için verdiği mülakatta (Buraya çok dikkat!) gazeteci Aslı A. (Türkiye’nin Milli menfaatleri hakkında hiç te hayra konuşmayan bir zatiye…), gazeteci Ertuğrul Ö., Sanatçı Orhan G. vb. kişilerin; Anadolu'da muhafazakar, Vatanperver, Milliyetperver, demokrat ve liberal çevrelerin ve kesimlerin ekseriyetinin ortak bir özelliği var. Yukarıda belirttiğim farklı cenahlardan ve kesimlerden kişiler ile yabancı medya kuruluşları ortak bir noktada buluşuyorlar. Bunlara “Türk Milletini bırakamazsın, ayrılamazsın, 2028’de gidemezsin; 21. Yüzyılda Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ve Türk Milletinin kurucu ve kurtarıcı lideri olmalısın, sizinle birlikte Devletin ve Milletin yapacak daha çok işi var” diyen siyasetçi ve Devlet adamı Devlet B. yi de ekleyebiliriz.

Yukarıda saydıklarım özetle şunu söylediler: “Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Atatürk’ten sonra en başarılı, en dönüştürücü ve büyük işler yapan lideri 12. Cumhurbaşkanıdır…”

Dikkat edin, ben söylemiyorum!

Objektif bir değerlendirme yaptığımızda Türk Milleti biraz duygusal bir Millettir. Övdüğünü göklere çıkarır, yerdiğini de yerin dibine batırır. Dünyayı, olayları, olguları, tarihi ve tarihi şahsiyetleri siyah ve beyaz olarak değerlendirir. Gri renkleri görmez. Millet olarak bizler tarihi bir bilimsel disiplin olarak değil, hesaplaşma arenası olarak görüyoruz. Olay ve olguları, tarihi ve tarihi şahsiyetleri, Devlet adamı ve siyaset/siyasetçileri analitik bir bakış açısıyla somut ve nesnel veriler üzerinden değil subjektif ve aşırıcı bir yaklaşımla değerlendiriyoruz. Artıları ve eksileri ile, yaptıkları ve yapamadıkları ile, doğruları ve yanlışları ile rasyonel bir analiz yapmıyoruz.

Yani biz Millet olarak bir kişiyi veya Devlet ve Milletimizi doğru tanıyamayabiliriz, tanımlayamayabiliriz. Bizi ve bizden olanları en doğru şekilde tanıyan ve doğru tespit eden biz değil; başkaları, yabancılar, hasımlarımız ve düşmanlarımızdır. Çünkü ne bir eksik, ne bir fazla olmaksızın analizini, tespitini ve çözümlemesini doğru yapmak zorundadır. Güçlü ve güçsüz yanlarımızı, eksik ya da fazlamızı doğru görüp ona göre hareket etmek durumundadır. Bu bağlamda işini düzgün ve doğru yapmazsa........

© İstiklal


Get it on Google Play