ANAYASA MAHKEMESİ İLK DEFA ‘MEVCUT HUKUK DÜZENİNE AYKIRI BİR KARARIN’ “YOK”LUKLA MALUL OLDUĞUNA KARAR VERMİŞTİR
A. Ön Bilgi
Bilindiği üzere Anayasa Mahkemesi, Can Atalay hakkında daha önce seçme ve seçilme hakkıyla kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlâl edildiğini belirterek hak ihlâli kararı vermiş, bu ihlâlin ortadan kaldırılması için yeniden yargılama da dahil olmak üzere, mahkûmiyetin durdurulması, tahliye şeklinde kararlar vererek, gereği için İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne kararı göndermişti. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi ise belirli süreçlerden sonra dosyayı Yargıtay 3. Ceza Dairesi’ne göndermiştir. Dosya kendisine intikal eden Yargıtay 3. Ceza Dairesi ise özetle Anayasa Mahkemesi Kararı’na uyulmamasına karar vererek kararda yer alan AYM üyeleri hakkında da suç duyurusunda bulunmuştu.
Daha önce bu konuda, Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin verdiği kararın hukuken sakat ve yok hükmünde olduğunu, bu konuyla ilgili 2000 tarihli yazdığımız makaleye de dayanarak belirtmiştik (bkz. Özekes M., Medenî Usûl Hukukunda Yok ve Etkisiz Hüküm, Yargıtay Dergisi, 2000/4, s. 660 vd.).; ayrıca bkz. Pekcanıtez H./Atalay O./Özekes M., Medenî Usûl Hukuku, 11. Bası, İstanbul 2023, s. 458 vd.). Bu konuda bkz. (https://x.com/mozekes/status/1722896170349989908?s=46&t=1tR1TTRxBlUoIykpT1ivhw).
O yazıda, kararın yokluğu bakımından yabancı literatürde de vurgulandığı üzere,
“Mahkemenin salt yargı gücünü kullanması da başlı başına verdiği karara hukuken varlık kazandırmaz. Mahkeme özellikle bilinçli olarak mevcut hukuku uygulamayıp, bilakis hukuk devletine aykırı olacak usullerle karar vermişse bu karar da yok sayılmalıdır”.
şeklindeki tespiti paylaşmıştık.
Yok hükmün farklı tezahür şekilleri vardır. Örneğin, yargı organı olmayan bir mercinin veya kanundaki şekliyle teşekkül etmeyen bir mahkemenin karar vermesi, kararın henüz alenileşmemesi, tefhim ve tebliğ edilmemesi gibi çok açık yokluk halleri mevcuttur. Ancak, mevcut hukuka bilerek aykırı olacak şekilde ve hukuk devletine aykırı usûllerle karar verilmesi şeklinde yokluk bakımından bugüne kadar hukukumuzda somut örnek pek bulunmamaktaydı. İhtilâl mahkemelerinin kararları hakkında bir tartışma varsa da, en azından bunun zaten hukuk devletine uygun olmadığı veya verildiği dönemin hukuku içinde olduğu kabul edilerek tartışmalıdır.
B. Anayasa Mahkemesi Kararının Anlamı ve Sonucu
AYM’nin son kararı ise, tam olarak mevcut hukuk düzenine aykırı şekilde bilinçli kararın somut örneğidir. AYM konuyla ilgili verdiği yeni yayınlanan kararında, yukarıda alıntılanan ifadelere benzer şekilde ifadeleri kullanmaktadır. AYM, kendisine yapılan yeniden başvuruya, önceki kararlarını gerekçe göstererek, ayrıca Yargıtay 3. Ceza Dairesi kararının da mevcut hukuk karşısında hukuken değer atfedilmesi mümkün olmayan (AYMK Kararı, kenar nosu 24), yok hükmünde olduğunun tespitiyle (AYM Kararı, kenar nosu 32), bu sebeplerle yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar vermiştir.
Yok kararların özelliği ayrıca bir tespit ve yeniden bir karara ihtiyaç duyulmamasıdır. Çünkü, yok yoktur, sonuç doğurmaz, anlamı olmaz, hukuk aleminde var olarak işlem yapılamaz. Örneğin, bir icra dairesi mahkeme kararı gibi karar kaleme alsa ya da bir ağır ceza mahkemesinde, başkan tek başına yargılama yapıp karar verse, bunun hüküm ve ilâm kıymeti olmayacaktır. Bunun için bunların tespiti veya geri alınması gerekmez. Bunlara hiçbir sonuç bağlanamaz, talep edilen ilgili........
© Hukuki Haber
visit website