Filistin’deki insan vahşetine sessiz kalan bir dünya: Vicdanın sosyolojik çöküşü
Sosyoloji açısından bu tablo, vicdanın bireysel bir duygu olmaktan çıkıp, toplumsal bir işlev hâline geldiğini gösteriyor. Toplumlar, hangi acıya ne kadar tepki vereceklerini öğreniyor. Bazı ölümler küresel yas doğururken, bazıları sessizliğe gömülüyor. Filistin, bu seçici duyarlılığın en açık örneği hâline geliyor. Burada yaşanan vahşet, bir insanlık krizi olarak değil; politik bir “dosya” olarak görülüyor.
Medya bu sürecin merkezinde duruyor. Görüntüler hızla tüketiliyor, acı hızla geçiliyor. Ölen çocuklar rakamlara indirgeniyor, yıkılan hayatlar birkaç saniyelik haber aralarına sıkıştırılıyor. Böylece vahşet, ahlaki bir sarsıntı olmaktan çıkıyor; ekranın bir parçasına dönüşüyor. Toplum da bu tempoya uyum sağlıyor; görüyor ama duymuyor, biliyor ama sorgulamıyor. Sessizliğin bir diğer kaynağı ise güç ilişkileri. Küresel düzen, kimin........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Gideon Levy
Waka Ikeda
Grant Arthur Gochin
Tarik Cyril Amar