menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Muhalefeti de Erdoğan mı belirliyor?!

29 4
21.01.2025

Kendisini “Koyu CHP’li, iflah olmaz Kemalist” olarak nitelendiren bir vatandaş, çok garip bir soru yöneltti:

“ Serdar Bey, siz iyi bilirsiniz bu işleri; bizim Özgür Özel tıpkı bizim Kemal Kılıçdaroğlu gibi, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından görevlendirilmiş olabilir mi?”

Ne biçim soru değil mi?

Saçma sapan, akıllara ziyan!

Altılı masada saçma sapan işler dönerken de böylesine tuhaf “komplo teorileri” gündeme getirilmişti.

O kadar ki…

Kemal Kılıçdaroğlu’nun, CHP’de kendisinden çok daha fazla oy alabilecek isimlerin bulunduğunu gördüğü halde…

Önüne gelen anket sonuçları bu duruma işaret ettiği halde, adaylıkta ısrarcı olmasını…

Bu da yetmezmiş gibi “mezhebine” vurgu yaparak, kimlik siyasetine başvurarak, iddiasını iyice zayıflatmasını…

Meral Akşener’in masayı birden bire devirip geri gelmesini ve böyle yaparak “masa ittifakı”na en az dört puanlık hasar vermesini…

Ahmet Davutoğlu, Temel Karamollaoğlu, Ali Babacan gibi, oyları çok sınırlı “masa ortağı” genel başkanların, sürekli olarak “ittifak”a zarar verecek konuşmalar yapmalarını…

Mesela, Davutoğlu ile Karamollaoğlu’nun “Bu masanın adayı Cumhurbaşkanı olursa, elbette bütün önemli kararlarında bizden izin alacak!” muhtevalı, CHP tabanını gıcık eden, birçok vatandaşımıza da “Etrafımız bu kadar karışıkken, her yanımız ateşle çevriliyken böyle ülke mi yönetilir Allah aşkına!” dedirten lâflar etmelerini…

Geçmişinde “Bilderberg” bulunan Ali Babacan’ın, FOX TV’de, cumhurbaşkanı adaylarının kim olacağına dair sorulara cevap verirken, “En sonunda o 6’lı masadan bir beyaz duman tütecek. Beyaz duman tüttüğünde de diyeceğiz ki, hayırlı olsun!” demesi ve Vatikan ritüeline atıf yapmasını…

Bu da yetmezmiş gibi, İktidar’ın en güçlü yanlarından biri olan “savunma” alanındaki hamlelerin yıldızlarından Bayraktar’ı hedef almasını…

Böylece, iktidar cenahının eline, tepe tepe istifade edeceği malzemeler vermesini…

Bütün bunları ve çok daha fazla tuhaflığı bir araya getirenler, yine “komplo teorilerine” başvurmuşlardı seçimi kaybettiklerinde…

Bu teorisyenlere göre, Kemal Kılıçdaroğlu’nu adaylığa iten de, “Akşener, Davutoğlu, Babacan, Karamollaoğlu” dörtlüsünü oraya yerleştiren de Recep Tayyip Erdoğan!

“Öyle ya” diyorlardı, bu saçma sapan teorilerini dile getirirken;

“Hepsinin, her hal ve hareketleriyle Erdoğan iktidarının devam etmesi için uğraşmaları tesadüften ibaret olabilir mi?”

Bu acayip değerlendirmeler, bugünlerde de “ilâvelerle” devam ediyor.

Her şeyi kurgulayabilme gücüne sahip olan, sistemi, herkesi parmağında oynatabilen bir Lider olarak görüyorlar Sayın Erdoğan’ı.

Hiç unutmam: bir vakitler NATO, Norveç’te düzenlediği tatbikatta, Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurucu Lideri Mustafa Kemal Atatürk ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı “düşman hedefler” olarak belirleyince, aynı çevreler, yine saçma sapan komplo teorileri üretmişlerdi.

İşte, Cumhurbaşkanı Erdoğan işleri öyle ayarlamış ki, kendisini Atatürk’le birlikte hedefe yerleştirtmek suretiyle müthiş bir “algı operasyonu”na imza........

© Haber7