menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Ece Gürel… Bir Mutsuz Hanımefendi!

26 0
11.03.2025

“Okumuş, yazmış, iş hayatına atılmış, kariyer yapmış, ayakları üzerinde durabilen kadınlar sınıfında yer bulmuş” bir Hanımefendi, meçhule yürüdüğü ormanda kayboldu.

Günler sonra “donmak üzereyken” bulundu.

Hepimiz sevindik.

Yoğun bakıma alınan Ece Hanımefendi’nin sağlığına kavuşması için dualar ettik.

Olmadı.

Hastaneden acı haber geldi.

Allah rahmet eylesin.

Mekânı cennet olsun.

Merhume Hanımefendi, Orman’a gittiği günün gecesinde sahura kalkmış.

O gün oruçluymuş.

Bu güzel hâli, cennet yolculuğundaki azığı olur İnşaAllah.

Merhume’nin kaybolmasına dair haberlerde birçok “şüpheli” noktanın altı çizildi.

O şüpheler “yargı”nın konusu.

Bir şeyden eminiz ki…

Merhume büyük mutsuzluklar, huzursuzluklar içindeymiş.

Evinde, işinde aradığını bulamamış…

Aradığı desteği, sevgiyi, ilgiyi görememiş…

Ruhunu daraltan tavırlarla karşı karşıya kalmış.

Bunların ne kadarında haklıdır, ne kadarında değildir bilemeyiz.

Ortada sıkıntılar varsa mutlaka sebepler de vardır.

Mutsuzluk, huzursuzluk.

Son vakitlerde bu duyguların pençesindeki insanlarla o kadar sık karşılaşıyorum ki…

Misal:

Geçtiğimiz günlerde, yazımı hazırlamak için masamın başına geçmeye hazırlanırken bende kayıtlı olmayan bir numaradan arandım.

İçimden geldi, telefonu açtım.

“Serdar Abi sen misin?” diye ağlayan bir Beyefendi.

“Evet, benim!” dedim.

Hüngür hüngür ağlayarak “İntihar etmek istediğini” söyledi.

Beyefendi öğretmenmiş.

O gün, okulda nöbetçi öğretmen olarak görev yapıyormuş.

Kuytu köşelerden birine geçmiş…

Kimsenin sesini duyamayacağı bir yerdeymiş.

“Bir boşanma davam var, yıllardır uğraşıyorum, elimde avucumda ne varsa gitti. Çocuksuz, evsiz, barksız kaldım, bir dolu da borca girdim! İntihar etmeyi düşünecek noktaya geldim!” dedi........

© Haber7