Aslı Arapça olan liyakat kelimesi sözlükte; layık olma, uygun bulunma, yararlılık, değerlilik, ehliyet, iktidar gibi anlamlara gelir. Günlük konuşmalarımızda sıkça kullandığımız “liyakatli”, “liyakatsiz” kelimeleri bu kelimeden türetilmiştir.

Bakara Suresi 246–251. ayetlerinde, bir örnek olarak İsrailoğullarının Allah ve peygamberinin liyakatle ilgili emirlerine isyanları konusundan bahsedilir. Şöyle ki:
İsrailoğulları, Allah’ın nimetlerine karşı nankörlükleri, peygamberlere karşı olan itaatsizlikleri, insanlara, özellikle güçsüz ve fakirlere karşı yaptıkları zulümleri, hadsizlik ve azgınlıkları yüzünden Cenab-ı Hakk’ın gazabına uğramış ve birlikleri bozulmuş. Her boy ayrı bir devletçik olmuş.

Bu nedenle düşmanlarının saldırısına uğramış ve mağlup olmuşlar. Erkeklerin çoğu öldürülmüş, kadın ve çocukları esir alınmış. İçinde varsaydıkları Tevrat ile Hz. Musa ve Hz. Harun’a ait eşyanın bulunduğu ve kendisiyle moral buldukları Ahit Sandığı (Kutsal Sandık) da düşmanın eline geçmiş.

Bu sandığın gitmesi, onların manevi gücünü tamamen kırmış. İleri gelenler o zamanki Peygambere giderek kendilerine, komutası altında birleşip savaşacakları........

© Günışığı Gazetesi