ÖRTÜLÜ SAVAŞLAR
Uluslararası ilişkilerde aktörler temel hedeflerini gerçekleştirmek, güvenliklerini tesis etmek ve çıkarlarını korumak için çeşitli stratejiler belirlerler. Strateji belirleme ve uygulama sürecinde en önemli husus ise amaç-araç uyumudur. Daha açık ifadeyle aktörler açısından rasyonel olan belli amaçlar ekseninde belirlenen stratejilerini için en uygun araçları kullanmalarıdır. Günümüzdeyse gerek bölgesel gerekse küresel rekabet ve mücadelede devletlerin “vekâleten savaş” gerçekliğine uygun stratejilere ağırlık verildiği aşikârdır. Vekâleten savaşlarda kullanılan enstrümanlar ise ağırlıklı olarak başka devletler ve devlet-altı veya devlet-dışı aktörlerdir. Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ise gerek uluslararası sistemin dinamikleri gerekse dış politika tercihlerinden ötürü Ortadoğu jeopolitiğinde yürütülen vekalet savaşlarında devlet-dışı aktör olarak tanımlanabilecek terör örgütlerini enstrüman olarak kullanma eğilimindedir.
ABD’nin vekil aktör olarak terör örgütleriyle ilişkisinin YPG örneğinden tartışılacağı bu analizin daha anlaşılır olması açısından ilk olarak “vekâlet savaşları/vekâleten savaş” kavramının açıklanması gerekmektedir. İnsanlık tarihi boyunca var olan bir olgu olan çatışma durumunun siyasal aktörler arasında vücut bulan karşılığı olan savaşlar, tarihin akışına uygun bir şekilde evrim geçirmiştir. Kavramın varlığının statik bir özellik göstermesine karşın muhtevasındaki dinamizmin varlığı tartışma götürmeyen bir realitedir. Bu kapsamda eski savaşlardan modern savaşlara gerçekleşen devinimin günümüzdeki süreçte en çok karşılaşılan olgusu ise vekalet savaşlarıdır. Devletlerin nükleer kapasitelere ulaşmaları ve bunun........
© Günışığı Gazetesi
visit website