HAÇLI ZİHNİYETİ
"Haçlı" zihniyetinin bir din değil ideoloji olduğunu belirterek söze başlamak istiyorum. Tıpkı siyonizm gibi. Fakat her ikisi de motor gücünü, insanları harekete geçirmede kullandığı temelleri dinden almıştır. Ama kullandıkları dini temellerin özüne indiğinizde en başta onları reddettiğini görürsünüz. Buna rağmen haçlı seferlerinin alt yapısını oluşturan propagandada, toplumların harekete geçirilmesinde ve ordular oluşturulmasında dinî dayanaklar ustaca kullanılmış, bunun için önemli çarpıtmalar yapılmıştır.
İslâm tarihi alanında bir otorite olan muhterem üstat Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma'nın, Beyan Yayınları tarafından neşredilen "Haçlı Seferleri" adlı eserinde bu seferlerin toplumsal altyapısının oluşturulmasında dinî temellerin, kurumların ve otoritelerin nasıl değerlendirildiği hakkında önemli bilgiler var. Kitap haçlı seferlerinin arka planını oluşturan haçlı zihniyetinin tanınması ve tarihten bugüne değişmediğinin anlaşılması açısından önemli mesajlar sunuyor.
Haçlı zihniyetinin özü itibariyle dinî temelden yoksun olduğunu ifade etmiştik. En başta haçın kutsanması ve adeta dinin özünü ve özetini oluşturan işaret olarak sunulması, Hz. İsa (a.s.)'dan sonraya aittir. Çünkü Hz. İsa (a.s.)'nın çarmıha gerildiği iddiasını sembolleştirir. Onun sunduğu mesajlarla ve ilkelerle ilgisi yoktur.
Fakat asıl önemli olan bu kutsamanın sözünü ettiğimiz ideolojik boyutlu saldırganlığın da kutsallaştırılması için kullanılmasıdır. İlginç olan ise bu sembolleştirmeyi dayandırdıkları fiilde mahkûm ettikleri anlayışla, bu olayla hiçbir ilgileri olmayan hatta İsâ (a. s.)'nın çarmıha gerilmeyip........
© Günışığı Gazetesi
visit website