menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Asgari Ücret, Asgari Hayat ve “Enflasyona ezdirmedik, ezdirmeyeceğiz!”

7 0
18.12.2023

Her yeni yıl öncesi ülkemizde “asgari ücret”in tespitine yönelik hükümet, işçi ve işveren yetkililerinin katıldığı komisyon çalışmaları yürütülür. 2024 yılında uygulanacak “asgari ücret”i tespit etmek için çalışmalar yürütülürken mevcut siyasal-ekonomik gerçekliğimize ilişkin birkaç hususa değinmekte fayda görüyorum. Malesef Türkiye meselenin ciddiyetini kavramaktan uzak bir şekilde yoluna devam ediyor. Toplumsal paylaşımın, insanca yaşamın hayatın tüm alanlarını ve niteliğini doğrudan belirlediğini görmezden gelerek mevzuyu toplumsal yaşamımızın teknik, önemsiz bir hadisesine çeviriyor. Uyguladığımız politikaların nasıl bir kontrolsüzlükte seyrettiği istatistiklerde görülüyor. Mevzuyu ele alan dil ise önümüzdeki çarpıcı verilerden çok daha korkunç, çok daha vahim. Dolayısıyla insanla, hayatla, ilke ve değerle kurduğumuz ilişkinin mahiyetini de gözler önüne seren mevzu hem konuşulan rakamların çok ötesinde bir anlama ve ağırlığa sahip hem de konuşma/tartışma üslubumuzun ve düzeyimizin çok üzerinde bir yaklaşımı, ilgiyi hak ediyor.

Meseleyi konuşma/tartışma üslubumuzdan ve düzeyimizden başlayalım. Kamuoyu yapılageldiği gibi bir takım rakamlar, istatistikler, hesaplamalar üzerinden teknik bir konu ele alınıyormuşçasına meşgul ediliyor. Türkiye, adeta içinde her şeyin ciddiyetini yitirdiği sahte ve manipülatif bir dilin tahakkümü altında. Son derece sert ve tahripkâr bir krizin girdabında sürüklenen milyonlarca insanın bugünü ve yarını, hükümeti kayırmak üzere çarpıtılan istatistikler üzerinden görmezden geliniyor. Postmodernliğin ultra versiyonlarında görebileceğimiz “olgular yoktur sadece yorumlar vardır” yaklaşımı toplumsal gerçekliği bir tür dilsel fantezi alanına dönüştürüyor. Cumhurbaşkanı “çalışanlarımızı enflasyona ezdirmedik, yine ezdirmeyeceğiz” diyor. Çalışanların temsilcisi durumunda olanların vaziyeti de Cumhurbaşkanının konuşmasını aratmayacak düzeyde. Enflasyonun bir problem olarak varlığı zaten başlı başına çalışanların dolayısıyla toplumun gelir kaybı, hayat standartlarında düşüş yaşadığının en büyük kanıtıdır. Milyonlarca insan yoksulluğun cenderesinde hayata tutunmaya çalışırken “ezdirmedik, ezdirmiyoruz” söylemi meseleyi ciddiye almamaktır. Gerçekliği retorikle başkalaştırma, TÜİK verileriyle makyajlama şeklindeki algı ve örtmece faaliyetleri devam ettikçe krizin daha da derinleşeceği ve yukarıda da altı çizildiği üzere kültürel, siyasal, sosyal sorunları derinleştireceği kaçınılmazdır. Yoksulluk, yoksullaştırma ülke insanının ihmal ve istismar edilmesidir. İnsanların onurlarının, haysiyetlerinin, insan olma kapasitelerinin zedelenmesidir.

Türkiye’nin........

© Fikir Coğrafyası


Get it on Google Play