Araçsallaştırılan yargı - Dr. Enver Kumbasar
Marksist öğretide hukuk bir üst yapı kurumu olarak nitelendirilmekle birlikte, hukuk ile ekonomik düzen arasında diyalektik bir ilişkinin olduğu da açıktır. Devletler hukuk aracılığıyla hukuku kullanarak ekonomik düzene, toplumsal ve siyasal yapılara, insan ilişkilerine yön verebilmektedir.
Bu durum hukukun düzen işlevinin de doğal sonucudur. Buradan hareketle dünyada ve ülkemizdeki gelişmeler ışığında, ekonomik düzen ile yönetim, hukuk ve yargı arasındaki ilişkiye, bu ilişkideki hukukun payına kısaca değinmeye çalışacağız.
Yetmişli yılların sonundan itibaren dünyada Milton Friedman’ın düşünsel öncülüğünü yaptığı parasalcı, küreselci, neoliberal ekonomik politikalar egemen olmaya başladı. Devam eden yıllarda ortaya çıkan Samuel Huntington’ın uygarlıklar çatışması ile Firancis Fukuyama’nın tarihin sonu tezleri neoliberalizmin adeta ideolojisi haline geldi.
Seksenli yıllardan itibaren dünyada egemen olan neoliberal yeni kapitalist düzen ile kamusalcı/karma ekonomik sistem yerini serbest piyasa ve özelleştirmelere bıraktı. Bu sürecin hızlanmasında ve yerleşmesinde sosyalist sistemlerin reel politik olarak çökmesinin sağladığı kolaylaştırıcı etki de göz ardı edilemez.
Geçen yarım yüzyıllık süreçte bazı ülkelerde görece ekonomik sıçramalar yaşanmasına karşın neoliberal kapitalist düzen ülkelere ve toplumlara huzur getirmedi.
Neoliberal kapitalist düzen, küresel ve yerel düzeyde büyük ekonomik bunalımların yaşanmasına, kuzey güney gelir uçurumunun artmasına, çalışan sınıfların yoksullaşmasına, sosyal devletin neredeyse yok edilmesine, dolayısıyla insanların mutsuz olmasına yol açtı. İddia edildiğinin aksine tarihin sonu gelmediği gibi, ulus devletler........
© Cumhuriyet
visit website