menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Yıl biterken içeriye mektup (2)

24 5
yesterday

Sevgili arkadaşım,

Geçen mektupta dertleşmemiz yarım kalmıştı ama bu mektupta bitirebileceğimizden de emin değilim.

Geride bıraktığımız 2025’te olanlara, olup da bitmeyenlere bakıyorum, 2026’da bunlar olmasın demek istiyorum. Umarım bu dertleşme sıkıştığınız dört duvar arasında sizi daha da sıkmaz.

Baskı, zulüm, haksızlık, hukuksuzluk nedir en iyi siz biliyorsunuz, etinizde kemiğinizde hissettiniz, yaşıyorsunuz. Ne yazık ki 2025 bütün dünyada bunların tırmandığı bir yıl oldu.

Güya 1940’lı yılların sonunda başlayan McCarthycilik 1950’li yılların sonunda defolup gitmişti, değil mi? Ama hayır, 2025 hem anavatanı ABD’de hem de dünyanın dört bir yanında onun hortladığı yıl oldu. Her yerde yeni bir devlet sansürü çağı yaşanıyor. Faşizmin ayak sesleri kulakları tırmalıyor.

Ama durun, hemen içiniz kararmasın. Meydan da boş değil. “McCarthyizmi daha önce yendik. Yine yenebiliriz!” diyenlerin zaferlerine de tanık olduk geride bıraktığımız yılda. Trump ülkesindeki Mamdani işte!

Tıpkı Türkiye’de olduğu gibi, dünyanın dört bir yanında işçiler daha fazla “kendi için sınıf” olma yolunda grevlerle sahadalar. ABD’de misal, Starbucks çalışanları 2020’lerin en büyük emek örgütlenmesi hikâyelerinden birini yaratıyorlar. Avrupa’da, hemen sınırımızın........

© Birgün