Gazetecilik vicdan işidir Olmayan çeksin elini üzerimizden
Bu nasıl iştir. Ben gazeteciliği neredeyse tanıyamıyorum.
Bir izlenme oranı uğruna neler yapılıyor.
Haber, habercilik, gerçeklere bağlılık… hepsi bir yana savruldu.
İzleyici bizim velinimetimiz… milletimiz bizim kıymetlimiz. Onu bilgilendirmek bizim görevimiz. Olduğu yerde bırakmak da değil… alıp daha ileriye taşımak… aydınlatmak.
Narin sekiz yaşında, küçücük bir kızımız…
24 saat neredeyse yat kalk dakika dakika haberler… bir ara reklamlar bile ekranda köşeye çekildi… keşif sırasında canlı yayın dağ bayır görüntüsüne yer açıldı…
Heyecan dozu giderek arttırıldı.
Çığlık atan, ağlayıp kendini paralayan sunucular.
Polisiye diziye çevrildi.
İzleyici elinde kumanda zap zap oradan oraya zıplayan maymuna çevrildi.
O yavrucakla aramıza cam perde indi.
Yazarken bile elim titriyor.
İnanın genç gazeteci arkadaşlarım için, o haberleri izleyen küçücük çocukların geleceği için kendimi zorlayıp yazıyorum.
Yok çürüdü, koktu, bacağı koptu…
Adli tıp uzmanı oldu izleyici …eline neşteri verdik… kaval kemiği mi… hımmm yorumlar…
Türkiye’nin etrafı ateşle çevrili.
Batı emperyalizmi kapımızı zorluyor. Namlular üzerimize çevrilmiş.
Türkiye yol ayrımında.
Acil! Acil!
İçeride hepimiz yanıyoruz.
Okullar açılıyor… giderler…
O bile Narin’ciğin sevinç içinde zıplayan görüntüsüne odaklanıyor. İçimiz burkuluyor.
O sırada cebimiz boşalıyor, işçimiz işsiz, sendikasız kalıyor, üniversitelerde Ortaçağ örgütleri palazlanıyor…
Sunucular ekranda bize çığlık attırıyor…
Oh…
Hemen ardından ekrana gizli tanığın belki de iki saat önce verdiği ifade yansıyor.
Hem de fotokopisi.
Henüz sorgu aşamasındayız.
Hangi devlet görevlisi bunu sızdırdı dışarı.
Aman o da sorulur mu…
Büyük “gazetecilik” başarısı!
Narin’in katili ya ifadesini o gizli tanığın ifadesine göre değiştirirse, ne olacak…
Onu bırakın gizli tanığın soyu sopu… kaç çocuğu var… onu bile bizim “acar gazeteciler” 85 milyona aktarıyor…
Olaya yabancılaşıyorsunuz bir cesetten, çürümeden, kokmadan delillerin kaybolması gibi kaygıyla söz ediliyor.
Bir çocuk o! Daha iki gün önce koşup oynuyordu.
Hani yayın yasağı vardı.
Ne oldu.
Ekranda: “Birazdan… Narin’n........
© Aydınlık
visit website