menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Fransa fedakârlık isteyerek halkı savaşa hazırlıyor

27 8
24.11.2025

Emmanuel Macron, sekiz yıllık cumhurbaşkanlığı döneminin en yalnız, en çaresiz dönemini yaşıyor. Ne ekonomik ne de siyasi olarak işler istediği gibi gidiyor. Son bir yıl içinde dört başbakan atadı ve üçü yıkıldı. Dördüncünün de ayakta kalma şansı yok. Fransa’da hükümet krizi ekonomik krizden de ağır görünüyor. Ekonomik krizi çözecek büyümeyi sağlayacak bir hükümet ufukta görünmüyor.

Aslında Avrupa bir yol ayrımında. En büyük ekonomisi Almanya ve İtalya da öyle. Yunanistan’ı, Belçika’yı, İspanya’yı ve Portekiz’i saymıyorum bile. İçine düştükleri Ukrayna savaşı çukurundan çıkmak için bir çaba da görünmüyor. Aksine kaynayan kazanın altına odun atmaya devam ediyorlar.

İçinde bulundukları ağır ekonomik krizi daha çok silah üretip silahlanmayı teşvik ederek aşmak istiyorlar. Bunun için AB’nin kendi koyduğu kuralları da kaldırdılar. Savunma sanayinin bütçelerini ikiye üçe katlamak istiyorlar.

İki yüz milyar avronun üzerinde bütçe açığı olan Fransa yılda 50-60 milyar “tasarruf” etmek istiyor. Ama bu da yetmediği için on yıllardır açık veren bütçelerini borçlanmaya devam ederek denkleştiriyorlar. Savunma bütçesini eğitim, sağlık ve sosyal bütçelerden keserek artıran bir anlayış ile hareket ediyorlar.

Meclis’te çoğunluğu olmadığı için Macron’un kurduğu azınlık hükümetleri bir bir yıkılıyor. Yıkılma nedeni de silahlanmaya ağırlık veren, sosyal giderleri kısan ve yeni vergilerle halkın belini bükmek isteyen neoliberal bir bütçe anlayışına sahip olmaları.

Meclis’te özellikle Marine Le Pen’in Milliyetçi Ulusal Birlik ve Jean-Luc Melenchon’un Boyun Eğmeyen Fransa partilerinin direnişleri bu hükümetlerin yıkılmasında önemli bir rol oynuyor. Sosyal Demokrat Sosyalist Parti ise Macron hükümetlerini yıkılmaktan kurtarmak için çaba harcıyor.

Macron’un bir buçuk........

© Aydınlık