menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Laiklik niçin yaşamsaldır?

8 1
11.12.2023

Laiklik her zaman Türkiye’nin gündeminde olan bir konudur. İktidarın izlediği politikalar, eğitimde laiklikle çelişen uygulamalar, Diyanet İşleri Başkanı’nın devlet yönetiminde, devlet protokolünde, güncel siyasette artan ağırlığı ve tepki çeken açıklamaları, dini vakıfların, tarikat ve cemaatlerin siyasette, ekonomide, bürokraside, eğitimde, sağlıkta, toplumsal yaşamda artan nüfuzu ve başka pek çok gelişme, laikliğin sürekli olarak gündemde kalmasının temel nedenleri arasındadır.

Laiklik; siyasi, hukuki, tarihi, dini, toplumsal, kültürel yönleri olan bir kavramdır. En kısa, en yalın, en sade tanımıyla, din ve dünya işlerinin birbirinden ayrılması anlamına gelir. Egemenlikle de yakından ilgilidir. Yönetenlerin, yönetme yetkisini tanrısal olmayan bir kaynaktan, yani milletten alması olarak da tanımlanır. Bu yönüyle, demokrasinin olmazsa olmazıdır. Laik olmayan bir devletin, demokratik olması mümkün değildir.

Laiklik; ulusal egemenliğin, milli birliğin, yurttaşlık bağının, kimlik siyasetini aşmanın, özgür düşüncenin, hukuk devletinin, kadın - erkek eşitliğinin, aklın ve bilimin esas alınmasının, çağdaş eğitimin, aydınlanmanın, inanç ve ibadet hürriyetinin temelidir. Tüm bunlar yalnız ve ancak, laiklikle mümkündür. Çünkü laiklik sayesinde, siyaset dine, din de siyasete karışmayacaklarının güvencesini verirler. Din bireyselleşir. Vicdanlardaki yerini alır. Dinin, mezhebin, dinsel bağ ve kimliklerin, dini inanç ve yorumların; siyasette menfaat, toplumda kutuplaşma, bürokraside ayrıcalık, hukukta üstünlük, eğitimde farklılık, ticarette avantaj aracı olmasının önüne, laiklik sayesinde geçilebilir.

Osmanlı Devleti, her ne kadar bir din – tarım imparatorluğu olsa da, başlangıcından itibaren şeriat hukukunu hiçbir zaman tümüyle uygulamamıştı. Siyasal yönelimi de toplumsal yapısı da din anlayışı da buna uygun değildi zaten. Hele de gerileme ve çöküş dönemlerinde şeriata aykırı yasalara, uygulamalara imza atmak zorunda kalmıştı. Bunda Avrupa’yla gelişen ilişkilerin, Avrupa devletleri karşısında alınan yenilgilerin de payı büyüktü kuşkusuz.........

© 12punto


Get it on Google Play