TBMM Başkanvekili Bekir Bozdağ’ın Can Atalay hakkındaki tezkereyi okutmasının ardından milletvekilleri Bozdağ’a tepki gösterdi. Foto: ( TBMM Mert Gokhan Koc / Associated Press)

Devletin tepesinde oynanan oyunun sonu, epeydir beklendiği gibi oldu. Hukuka aykırı ve hükümsüz bir dizi işlem ve karardan sonra, başkan vekillerinden Bekir Bozdağ’ın başkanlık ettiği, Türkiye Büyük Millet Meclis’nin (TBMM) 30 Ocak 2024 günlü birleşiminde, ilgili tezkere okunarak, Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Av. Can Atalay’ın milletvekilliği düşürüldü.

İşin bu noktaya kadar gelmesinde birçok kimsenin sorumluluğu var. Sorumluluk doğuran olaylar ve sorumlular özet olarak aşağıdaki gibi:

Bütün kişilerin, en hafifinden görevlerini ihmal, ihlal ve kötüye kullanmaktan, anayasal düzeni bozmaktan ve eylemlerine uyan diğer suçlardan dolayı soruşturulmaları ve suç teşkil eden eylemlerinin ve direnmelerinin derhal sonlandırılması gerekir.

Ancak, Türkiye’nin acı gerçeği şudur ki;

Kısaca özetlemek gerekirse, Türkiye’de, iktidara gelerek Yargıtay, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Hakimler Savcılar Kurulu ve hatta Anayasa Mahkemesi gibi kritik yargı kurumlarını, bu kurumlara kendi sadık adamlarını atayarak ele geçiren siyasiler, anayasa hükümlerini açıkça ihlal edecek kadar güce ve imkana kavuştukları için, hukukun ve yargının onlara dokunabilmesi imkansızdır. Bu da Türkiye’yi gerçek manada bir hukuk devleti olmaktan çıkarmakta, devlet gücünün çeşitli güç odakları arasında, kapalı kapılar ardında, gizli saklı pazarlıklarla bölüşüldüğü, siyasetçiler, atadıkları üst düzey yargı ve kamu görevlileri ve menfaat sağlayanlardan oluşan kesimlerin imtiyazlı bir zümre olduğu bir ülke haline dönüştürmektedir.

Türkiye, kendisini devamlı olarak aşağı çeken bu girdaptan bir an önce kurtulmalıdır. Bunun için,

Bütün bunların gerçekleşmesi için yargının şeffaf, en başta kendisi hukuka hesapverir olması ve böylece tam bağımsızlık kazanması gerekir. Ancak, siyasetçi kesimi yargıyı bağımsız kılmaz, tersine her yönüyle kendisine bağlamak ister. Siyasetçi zümresinin yargıyı tam bağımsız hale getirmesi için siyasette şeffaflığı ve hesapverirliği sağlayan, uzman, yetkin ve temiz hukukçuların görev alacağı bir Adalet Yüksek Mahkemesi kurulması, soruşturma izni şartının kaldırılması, TBMM üyelerine peşin değil olay bazında ve soruşturma sonrasında dokunulmazlık verilen yeni ve ileri bir sisteme geçilmesi gerekir. Ancak o halde herkese karşı hukuk üstün hâle gelebilir ve sürdürülebilir yargı bağımsızlığı sağlanabilir.

İstenmeyen posta göndermiyoruz! Daha fazla bilgi için gizlilik politikamızı okuyun.

Aboneliğinizi onaylamak için gelen veya istenmeyen posta kutunuzu kontrol edin.

QOSHE - Can Atalay dosyası: Türkiye’de hukuk devletinin sarsıntısı - Mehmet Gün
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Can Atalay dosyası: Türkiye’de hukuk devletinin sarsıntısı

19 2
31.01.2024

TBMM Başkanvekili Bekir Bozdağ’ın Can Atalay hakkındaki tezkereyi okutmasının ardından milletvekilleri Bozdağ’a tepki gösterdi. Foto: ( TBMM Mert Gokhan Koc / Associated Press)

Devletin tepesinde oynanan oyunun sonu, epeydir beklendiği gibi oldu. Hukuka aykırı ve hükümsüz bir dizi işlem ve karardan sonra, başkan vekillerinden Bekir Bozdağ’ın başkanlık ettiği, Türkiye Büyük Millet Meclis’nin (TBMM) 30 Ocak 2024 günlü birleşiminde, ilgili tezkere okunarak, Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Av. Can Atalay’ın milletvekilliği düşürüldü.

İşin bu noktaya kadar gelmesinde birçok kimsenin sorumluluğu var. Sorumluluk doğuran olaylar ve sorumlular özet olarak aşağıdaki gibi:

Bütün kişilerin, en hafifinden görevlerini ihmal, ihlal ve kötüye kullanmaktan, anayasal düzeni bozmaktan ve eylemlerine uyan diğer suçlardan dolayı soruşturulmaları ve suç teşkil eden eylemlerinin ve direnmelerinin derhal........

© yetkinreport.com


Get it on Google Play