Türklerle Kürtler için sıla-i rahim zamanı
Filistin’de, Gazze’de ve genel olarak bölgemizde bugünlerde yaşadıklarımız, yüz yıl önce Türkiye’yi de kapsayan, hatta başta Türkiye’den başlayan paylaşım ve tanzimden bağımsız değil. Yenilmiş bir imparatorluğun bir daha ayağa kalkmaması, tekrar eski rollerine soyunmaması için yapılmıştı ne yapıldıysa. Üç kıtaya yayılmış bir imparatorluk 4 yıl başa baş devam eden bir mücadelenin ardından 40 gün gibi kısa bir süre içerisinde mütarekeye zorlandı. Emperyalistler düşen Osmanlı üzerine aç kurtlar gibi üşüşüp topraklarını paylaşmakla kalmadı bilhassa bu devletin tekrar eski seciyesine kavuşmaması, eski misyonunu sahiplenmemesi için emsalsiz tedbirler aldılar.
İslam dünyası bir daha bir araya gelemesin diye Türklerin kalbine Arap düşmanlığı, Arapların kalbine de Türk düşmanlığı ekmeye çalıştılar.
Savaştığımız İngiliz’di, Fransız’dı, İtalyan’dı, Yunan’dı ama savaşın sonunda düşman olduğumuz kendi bedenimizin bir parçası olan Araplar, bilahare inkâr ederek, yok sayarak kendimize yabancılaştırdığımız yine aynı bedendeki diğer canımız olan Kürtler oldu.
Dahası, İslam birliğini geçtik, Türkler Türklerle de bir araya gelip yine daha güçlü bir varlık ortaya koyamasınlar diye
Türk Birliği (Turan) ülküsü de
uzun süre suç addedilerek bu millete diğer taraftan aşılmaz bir tahdit konuldu.
Bastırılan illaki tekrar gün yüzüne çıkar, aşırı baskılanan daha da güçlü bir biçimde ortaya çıkar.
Çünkü baskılar ne kadar fazla olursa bastırılanı daha da fazla hatırlatır. Baskılamanın kendisi, paradoksal olarak var olanın yok olup gitmesini önleyici bir hizmette bulunur.
İşte bugün Ortadoğu’da yaşananlar yüz yıl sonra da olsa gelip yakamıza yapışıyor.
Filistin’de yüz yıl önce emperyalistlerin bütün halkları baskılayarak girdikleri
Siyonist mecra bize kendimizi tekrar hatırlatıyor.
Siyonist barbarlık Türkler, Kürtler, Araplar arasında ekilmiş mesafelerin, sürgünlerin
sebebini hatırlatıp bir sıla-i rahim mecburiyetini
öğretiyor
.
Türkiye’nin yıllarca başına musallat olmuş olan
PKK terörünün kaynağının Siyonist emperyalizm
olduğunu anlatıyor, ama onu içerden besleyen
, ona düşmanmış gibi, onunla........
© Yeni Şafak
visit website