Anayasanın ilk 4 maddesi… Yeni bir anayasa gerekli mi?
Yeni bir anayasa yapma fikri her gündeme geldiğinde o birileri anında ilk dört maddeyi gündeme taşırlar.
Bilen bilmeyen herkes konuşmaya başlar.
İlk dört madde bir tür test, hatta bir tür kilitleme işlevi görür.
İlk dört maddeyi noktasına virgülüne dahi dokunmadan metnen kutsal ve ilişilmez görenler “makbul vatandaş “, gayrı düşünenlerin cümlesi de “muzır vatandaş” ilan edilir.
O birileri için “makbul varandaşlık”ın testidir bu.
Böyle düşünenler peşinen yeni anayasa yapma önerilerini cumhuriyete ve cumhuriyetin niteliklerine yöneltilmiş bir suikast girişimi olarak görür süreci kilitlemeye kalkışırlar.
Tartışmalar anında boğulur.
Farklı düşünceler linç edilir.
Atatürkçülük ve cumhuriyetçilik bu ideolojik saldırıların odağında yer alır.
Peki, Atatürk dönemindeki anayasalarda bu tür maddeler var mıydı? diye dönüp bakılmaz nedense.
Hatta ilk askeri darbe anayasası olan 1961 anayasasında bu tür maddelerin olup olmadığına bakmak kimsenin aklına gelmez ne hikmetse.
Varsa yoksa 1980 faşist askeri darbenin anayasası bu bağlamda kutsal kabul edilir. O faşist-baskıcı anayasanın ruhu baş tacı edilir.
İsterseniz geriye dönüp bu meseleyi anayasalar temelinde irdeleyim evvela.
Yani bilgi sahibi olduktan sonra konuşalım.
Konuşalım ki demokrasi, hak-hukuk, adalet ve özgürlükler bahsinde herkesin safı belli olsun.
Bence yeni anayasa yapım sürecinde bu nirengi öneme sahip bir konudur.
ATATÜRK DÖNEMİNİN ANAYASALARINDA NE VAR?
1921 Anayasası olarak bilinen Teşkilat-ı Esasiye Kanunu’nun ilk metninde ne Cumhuriyet vardır ne bayrak ne de başkent.
1923’te Cumhuriyet’in ilanıyla birlikte yapılan bir değişiklikle Teşkilat-ı Esasiye Kanunu’na “Türkiye Devletinin şekli Hükümeti, Cumhuriyettir” hükmü dercedilmiştir.
Dikkat edilsin: Burada sadece Cumhuriyetin kendisi vardır, nitelikleri yoktur.
1921 Anayasasının 2. maddesi ise aynen şöyledir: “Türkiye Devletinin dini, Dini İslâmdır. Resmi lisânı Türkçedir.”
Dikkat........
© Yeni Şafak
visit website