menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Kur’an nasıl bir kalple okunmalı?-3

24 1
18.03.2024

İmam Gazzâlî’nin (ö. 505/1111), muhalled eseri İhyâ’nın birinci cildinde yer alan “Tilâvetin Bâtınî Amelleri Üzerine” isimli bölümdeki madde başlıklarından esinlenerek yazmaya çalıştığımız yazı serimize devam ediyoruz. Üçüncü madde şu şekilde çevrilebilir:

3. Kalbin Odaklanması ve Başka Bir Şey ile Meşgul Olmaması (Huzûru’l-Kalb ve Terku Hadîsi’n-Nefs):

Gazzâlî, bu maddeyi şöyle açıklar: “Ey Yahya! Kitab’a kuvetlice sarıl!‘ (Meryem 19/12)’ meâlindeki âyetin tefsirinde şöyle denilmiştir: ‘Kuvvetlice sarıl!’ demek ‘Ciddiyet ve gayret göster!’ demektir. ‘Kitabı ciddiyetle almak’ ise, ‘kişinin Kur’an’ı okurken, kendini başka şeylerden tecrit edip sadece ona vermesi, bütün dikkatini ona odaklaması’ demektir. Birine şöyle soruldu: ‘Kur’an okurken içinden başka bir şeyle meşgul olur musun?’ Cevaben dedi ki: ‘Benim için Kur’an’dan daha sevimli bir şey mi var ki, gönlümü onunla meşgul edeyim?’ Rivayet edilir ki bazı selef âlimleri, bir âyeti okuduklarında kalbinin orada olmadığını, âyete odaklanamadığını hissettiklerinde, âyeti tekrar okurlardı. Bu durum; okuyan kişinin, okuduğu söze olan hürmetinden kaynaklanmaktadır. Zira bir sözü, ona saygı duyarak okuyan kişi; onun verdiği müjdelerle neşelenir, onunla ünsiyet bağı kurar ve ondan asla gafil olamaz. Kur’an’ın muhtevası, kalbin yeterince ünsiyet bağı kurabileceği vasıftadır; tabii, okuyan kişinin bu konuda ilgili ve kabiliyetli olması şartıyla. Güzel bir mesire alanında gezintiye çıkan kişinin, oradaki güzellikle meşgul olup gönlünden başka şeyleri geçirmemesi gibi, Kur’an okuyan kişi de adeta manen bir mesire alanında gezintiye çıkmış gibidir. Dolayısıyla onu okurken başka bir şeyi düşünmeyi istemesi nasıl mümkün olabilir? Denilmiştir ki: Kur’an’ın meydanları, bahçeleri, has odaları, gelinleri, ipekleri, bağları, konakları vardır. Elif-lâm-mîm ile başlayan sureler, Kur’an’ın meydanlarıdır; Elif-lâm-râ ile başlayan sureler, bahçeleridir; hâ harfiyle başlayan sureler, has odalarıdır; müsebbihât (tesbih kökünden gelen kelimelerle........

© Yeni Şafak


Get it on Google Play