Kamu yönetiminde bölüşüm sorunu ve çözüm yöntemi
Herhalde her sorunun temelinde bölüşüm yatmaktadır. Siyasetten ekonomiye, aileden kamu yönetimine kadar hangi taşı kaldırırsanız altından bölüşüm sorununun çıktığını görürsünüz. Bu yazımızda David Ricardo’nun bir hikayesinden yola çıkarak kamu yönetimindeki bölüşüm sorununu açıklamaya çalışacağız.
Önce David Ricardo’dan biraz bahsetmemiz gerekiyor. Hollanda asıllı Yahudi bir ailenin 17 çocuğundan üçüncüsü olarak 18 Nisan 1772’de Londra’da doğduğu kaynaklarda yer alıyor. Hollanda’daki kısa bir eğitim döneminden sonra, 14 yaşında, borsa simsarı olan babasından banka ve kambiyo işlerinin inceliklerini öğrenmeye başlar ve bir dönem East India Company’de çalışır.
Ünlü iktisatçı Adam Smith’in Ulusların Zenginliği isimli eseriyle tanışması onda iktisada karşı bir ilgi uyandırdığı için borsayı bırakıp ekonomi ve siyasetle uğraşmaya başlar. Borsa ile ilgilendiği dönemde iyi bir mal varlığına da sahip olmuştur.
1817 senesinde kendisine ün kazandıran eseri Ekonomi Politiğin ve Vergilendirmenin İlkeleri’ni yayımlamıştır. 1819’da İngiliz parlamentosuna girer.
Diğer klasik iktisatçılar gibi Ricardo da hep uluslararası ticarette her türlü müdahaleyi reddetmiştir. Dış ticarette geliştirdiği “Mukayeseli Üstünlükler Teorisi” büyük ilgi uyandırmıştır. Ricardo, James Mill’in yakın arkadaşlarındandı. Jeremy Bentham ve Thomas Malthus da arkadaşlarındandır. 51 yaşında Gatcombe Park’ta ölmüştür.
Şimdi de Ricardo’nun hayat hikayesini bir kenara bırakıp bölüşümle ilgili hikayesini dinleyelim.
Hikaye bu ya, üç kişi deniz yolculuğuna çıkar ve gemi adaya yakın bir yerde batar. Gemi batmak üzere iken gemideki bir kayığı denize indirerek içerisine yükleyebildikleri kadar gemideki konserve kutularını yerleştirirler. Sonrasında da kendileri de kayığa binerek adaya çıkarlar ve kayığın içindeki konserve kutularını uygun bir yere yerleştirirler.
Gemiden kurtulan üç arkadaş yiyecek bir şeyler aramak için adayı biraz dolaşırlar. Ancak nafile, kısa sürede bulacak bir şey bulamayıp tekrar yerlerine dönerler. Ne de olsa hepsi de acemi olup adada hangi bitkinin yenip yenmediğini de bilmezler. Elbette bilmedikleri bir adada........
© Yeni Şafak
visit website