"Allah'ın Binâsına Kundak Koyma" ..
Bir zamanlar "Payitaht- ı alem penah" olan, Nalolyo'nun , "Dünya tek bir devlet olsa başkenti İstanbul olur" dediği, Fatih Dedemizden bize miras/hatıra olan şehir. Üstadın deyimi ile,
"Çiçeği altın yaldız olan, Ay ve Güneşe ezelden hemşehri seçilen şehir. Edebiyatın, sanatın, ekonominin, sporun, siyasetin merkezi olan bu harikulade şehirde yüzlerce esrarengiz hadise, yüzlerce sırlı hikaye gizli.
Bu ilginç hikayelerinden birini yazacağım bu yazımda:
"Köpekçi Hasan" namlı, aslında Dersiâm olan bir meczubun bir hikayesi bu. O dönem de İstanbul' da büyük âlimler yaşıyormuş. Bu mübarekte onlardan biri. fakat meczûb, kimse buna ilişemiyor. O'nun zamanında yaşayan bir Molla Efendi ile Hasan Baba'nın hikayesi. Bir Molla bir türlü derslerde başarılı olamıyor. Zengin çocuğu, memleketine de gidemiyor, utanıyor. Rezîl olmaktan korkuyor. Arkadaşları üç sefer icâzet almışlar. Babası "Beni rezîl etme, hoca olmadan gelirsen şöyle olur böyle olur" diye tehdit ediyor. Molla ye'se kapılmış, gitmiş Sarayburnu'na, oradan kendisini denize atacak/ intihar edecek.
Onu gören bir zat seslenmiş; "Molla Efendi burda ne dolaşıyorsun gece vakti bu soğukta?" "Hiç, hava alıyorum" "Halin hiç öyle demiyor, ağlamayana süt vermezler, derdini söylemeyen derman bulamaz,........
© Yeni Meram
visit website