menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Rum Malları Sorunumuz: Makul Olanın Ötesine Geçmek

3 6
30.08.2024

Kuzey’de, savaş nedeniyle terkedilmek zorunda kalınan Rum malları yeniden tartışma konusu oluyor. Zaten tartışma konusu olmadığı bir dönem de olmamıştı.

Bu hiç de şaşırtıcı değil.

Kimileri, zaman geçtikçe Kıbrıs’ta toprak ve mülkiyet sorunlarının unutulacağını ve ‘mevcut gerçeklikler’ temelinde bir düzenlemenin kaçınılmaz olduğunu hala ileri sürmeye devam ediyor. Hatta bununla da kalmayıp, sorunun daha da karmaşıklaşıp ‘çözümlenemez’ duruma gelmesi için çabalıyor.

Ama, bu konu herhangi bir düzeyde yargı organına taşındığı zaman, ‘mevcut gerçeklikler’ yaklaşımının savucunularını çok zor bir durumla karşı karşıya bırakıyor.

Genel olarak hem ‘özel mülkiyet’ konusuyla ilgili uluslararası normlar hem de uluslararası örgütlerin bizim örneğimizde takındığı tutum, bu konuda yönetim olarak geçmişten beri yanlış yolda olduğumuzu göstermeye yeterlidir.

‘Mevcut gerçeklikler’in bir sınırı da bizim makul davranışımızla çizilmektedir.

Rum mallarıyla ilgili sorunumuzun kaynağı, özel mülkiyet hakları konusunda makul olanın çok ötesine geçmiş olmamızdır.

Bizim, bu makul sınırı birtakım uygulamalarla çoktan ihlal ettiğimizi artık anlamamız gerekiyor.

Uluslararası hukuku bir yana bırakarak konunun unutulduğunu, ya da artık önemli olmadığı yanılgısına kapılmış olsak da, karşı karşı olduğumuz durum bunun tam tersini gösteriyor.

Mülkiyet ve toprak meselelerinin çözüm çerçevesi, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin federal bir yapıda yeniden örgütlenmesini öngören 12 Şubat 1977 tarihli Makarios-Denktaş anlaşmasında belirlenmişti.

Daha sonra, BM’nin Kıbrıs sorununa ilişkin çözüm parametrelerine içerik olarak dahil edilen bu anlaşma, toprak meselesinin, yani her bir toplumun yönetimi altında kalacak olan bölgenin a) idari sınırlarının, b) coğrafi büyüklüğunun, ve c) fiziki niteliklerinin belirlenmesine ilişkin objektif kriterler içermekteydi.

Buna göre, Federal Kıbrıs çatısı altında, her bir toplumun yönetiminde kalacak olan bölge, özel mülkiyet oranları ve toprak verimliliği dikkate alınarak belirlenecekti. Anlaşmanın öngördüğü İki bölgeli çözüme bu yolla ulaşılacaktı.

........

© Yeni Düzen


Get it on Google Play