“Kosova’da Hakikat ve Yeniden Uzlaşma İnsiyatifi’yle ilgili kuşkular var...”
Balkan Araştırmacı Gazetecilik Ağı BİRN’den gazeteci Serbeze Hakhiyaj’ın Kosova’daki Hakikat ve Yeniden Uzlaşma İnsiyatifi’yle ilgili kuşkulara dair 27.8.2024 tarihli yazısını okurlarımız için özetle derleyip Türkçeleştirdik. Yazı şöyle:
*** Uzmanlar, bir Hakikat ve Yeniden Uzlaşma Komisyonu’nun “cumhurbaşkanlığı” altında olmasının tüm etnik toplumlar arasında meşrutiyetine veya siyasi etkilerden uzak bağımsızlığına dair kuşkular bulunduğuna dikkat çekiyor... Kosova, 1998-99 savaşındaki olaylara bakmak üzere bir Hakikat ve Yeniden Uzlaşma Komisyonu oluşturmak üzere yeni bir adım attı ancak uzmanlar siyasi etkilerden uzak olmaması halinde, bu girişimin ölü doğacağına dair görüş belirtiyorlar.
*** Kosova eski Cumhurbaşkanı Haşim Taçi bir hakikat ve uzlaşma komisyonundan ilk kez 2018 yılında söz etmişti. Ancak bu insiyatif 2021’de istifa ederek Lahey’de savaş suçlarıyla ilgili yargılama sürecine girmesiyle birlikte kesintiye uğramıştı. Şimdilerde, Taçi’nin yerine Cumhurbaşkanı olan Vyosa Osmani bu konuyu ele alıyor, bu sene hükümetin Geçiş Süreci Adalet Stratejisi çerçevesinde... Ki bu strateji, “Hakikat ve Yeniden Uzlaşma Cumhurbaşkanlığı Komisyonu” kurulmasını öngörüyor.
*** “Cumhurbaşkanlığı’nın hukuk ekibi, Cumhurbaşkanlığı Hakikat ve Yeniden Uzlaşma Komisyonu’nun görev tanımı, sorumlulukları ve görevleri ile adını ele alacak kararname üstünde çalışıyor” diyor Cumhurbaşkanlığı sözcüsü Bekim Kupina. Ona göre bu insiyatif “geçmişi ele alarak toplumlar arasında barış ve yeniden uzlaşmayı sağlayacak”, Osmani’nin görev süresinde başlayacak ancak onun görev süresi Mart 2026’da sona eriyor.
*** Uzmanlara göre bu yaklaşım ta başından tartışmalı. Böylesi araştırmacı komisyonlar, doğaları gereği kurumsal ve siyasi etkilerden bağımsız biçimde çalışırlar, devlet tarafından kurulsalar dahi... Böylesi bir bağımsızlık yoksa, o zaman Kosova'daki ’üm toplumların, özellikle de Sırp azınlığın güvenini kazanması mümkün olmayacak.
*** Kosova İnsancıl Hukuk Merkezi Başkanı Bekim Blagaj, hükümetin Geçiş Dönemi Adalet Stratejisi’nde böylesi bir komisyonun görevlerinin düzgün biçimde tanımlanmadığına dikkati çekiyor. Böylesi mekanizmalar geniş siyasi ve kurumsal konsensüse ihtiyaç duyarlar ancak Kosova’da böyle bir durum yok.
*** “Kosova’nın Cumhurbaşkanı böylesi bir Komisyon kurma sürecinde son derece dikkatli olmalı ve tüm toplumların güvenini kazanmak üzere mümkün olan en fazla çabayı göstermelidir” diyor Blagaj. “Bu olmazsa, komisyonun başarısı minimal düzeyde kalacaktır...”
*** 1998-99 yıllarındaki savaşta yaklaşık 10 bin Arnavut kökenli Kosovalı ölmüş, bir milyon kişi de evlerinden kaçmak zorunda kalmıştı. NATO bombardımanları neticesinde Miloseviç güçleri geri çekilmiş ve Kosova, BM gözetimine girmişti – o dönem Kosova’daki Sırp azınlık, Arnavut kökenli Kosovalı gerillaların “intikam” saldırılarına hedef olmuşlardı.
*** Kosova, 2008’de bağımsızlığını ilan etmiş ancak bu Sırbistan tarafından tanınmamıştı. AB’nin arabuluculuk ettiği görüşmelerde iki tarafın ilişkilerini “normalleştirme”ye çalışılıyor ancak yıllardır devam eden bu görüşmelerin son derece sınırlı başarısı oldu. Belgrad ile Priştine arasındaki ilişkiler, Akelsandar Vuciç’in Sırbistan Cumhurbaşkanlığı’na seçilmesi, Albin kurdi’nin de Kosova’nın başbakanı olmasıyla birlikte daha da kötüleşmiş durumda.
*** İrlanda’da Dublin Kenti Üniversitesi’nde barış ve çatışma incelemeleri bölümünde profesör olan Kosova kökenli Gezim Vişoka, Kosova’da kurulacak herhangi bir Hakikat ve Uzlaşma Komisyonu’nun, iktidardaki güçler tarafından sömürülmemesi gerektiğine dikkati çekiyor. “Tepeden inme bir........© Yeni Düzen
visit website