Aldatmalar dağılacak, hakikat çıkacak inşaallah
Bütün kuvvetimle derim ki:
Gazetelerde neşrettiğim umum makalâtımdaki umum hakaikte nihayet derecede musırrım. Şayet zaman-ı mazi cânibinden, Asr-ı Saadet mahkemesinden adaletnâme-i Şeriatla davet olunsam; neşrettiğim hakaikı aynen ibraz edeceğim. Olsa olsa o zamanın ilcaatının modasına göre bir libas giydireceğim.
Şayet müstakbel tarafından üç yüz sene sonraki tenkidat-ı ukalâ mahkemesinden tarih celbnâmesiyle celb olunsam, yine bu hakikatleri tevessü ve inbisat ile çatlayan bazı yerlerini yamalamakla beraber, taze olarak orada da göstereceğim. Demek, hakikat tahavvül etmez, hakikat haktır, “Hak yücedir ve hiçbir şey ondan daha yüce değildir.” Millet uyanmış; mugalâta ve cerbeze ile iğfal olunsa da, devam etmeyecektir. Hakikat telâkki olunan hayalin ömrü kısadır. Feveran eden efkâr-ı umûmiye ile, o aldatmalar ve mugalâtalar dağılacak ve hakikat meydana çıkacaktır, inşaallah.
Sizin işkenceli hapishanenizin hâli, zaman müthiş, mekân muvahhiş, mahpusîn mütevahhiş, gazeteler mürcif, efkâr müşevveş,........
© Yeni Asya
visit website