Montesquieu’ye göre bir devletin yıkılma nedenleri
Şahin Filiz yazdı…
Montesquieu, bir hükümetin dolayısıyla bir devletin yıkılma nedenleri üzerinde durarak bunları şöyle sıralıyor:
“Bir hükümdarın, devlet işlerinin mevcut düzenini uygulamak yerine, gücünü ve kudretini göstermek amacıyla devlet işlerinin mevcut düzenini değiştirmeye çalışması, bazı görevleri yetkili kişilerden alıp bunları keyfi olarak başkalarına dağıtması, hükümetin ülkeyi iradesiyle değil duygularıyla yönetmeye kalkarsa, özellikle hükümetin merkezinde hükümet yönetimi çöker. Hükümetin çökmesinin bir diğer nedeni de her şeyi bizzat halletmek isteyen hükümdarın, devletin merkezinde devleti, hükümetin merkezini sarayda, sarayı da kendi şahsında toplamaya çalışmasıdır. Hükümetin yıkılmasının son nedeni ise hükümdarın kendi otoritesini, durumunu, halkın sevgisini yanlış anlamasıydı.”[1]
Montesquieu’nun Siyaset Felsefesi üzerine ortaya koyduğu bu görüşünü çözümleyebiliriz.
Parçalanan Yapı: Sunulan alıntı, politik felsefesi çağdaş yönetimde yankı bulmaya devam eden Aydınlanma’nın önemli bir figürü olan Charles-Louis de Secondat Baron de Montesquieu’nun temel kaygılarını somutlaştırıyor. Bu kısa metinde, hükümetin çöküşü hayaleti ön plana çıkıyor; güç dengesizlikleri, idari işlevsizlik ve yöneten ile yönetilen arasındaki hassas ilişkinin temelden yanlış anlaşılmasıyla örülmüş uyarıcı bir hikâyenin kısa ve vurucu özetini bu şekilde veriyor. Bu analiz, Montesquieu’nün kaygılarını derinlemesine inceliyor, temel argümanlarını inceliyor ve bunların kalıcı önemini keşfediyor.
Zamanının mutlakıyetçi eğilimlerinden derinden rahatsız olan Montesquieu, gücün yoğunlaşmasını özgürlüğe ve iyi yönetime yönelik en büyük tehdit olarak görüyordu. Bu korku tüm alıntı boyunca yankılanıyor. Hükümdarın, mevcut yapıları korumak yerine kendi egemenliğini savunmak için “devlet işlerinin mevcut düzenini değiştirme” girişimi, Montesquieu’nun, yerleşik normlar ve kurumlar tarafından kontrol edilmeyen keyfi gücün kaçınılmaz olarak zorbalığa yol açacağı yönündeki inancını yansıtıyor. Bu onun siyasi düşüncesinin temel taşı olan kuvvetler ayrılığı konusundaki meşhur ifadesinde yankı uyandırmaktadır.
Bu tehlikeyi, hükümdarın “yetkili kişilerin” görevlerini elinden almasına ve keyfi olarak yeniden dağıtmasına vurgu yaparak daha da açıklamaktadır. Bu yasa, etkili yönetim için hayati önem taşıyan meritokratik........
© Veryansın TV
visit website