Diğer

Konuk Yazar

21 Mayıs 2024

Hadi iktidar ortağı MHP lideri gibi soralım: "Pırıl pırıl ana dilimiz dururken niçin böyle köhne kelimelere sığınılmaktadır?"

Ve sormaya devam edelim: "Ana dilin geliştirilmesi, korunması ve ana dilde ibadet tüm milliyetçi hareketlerin baş gündem maddesiyken adı 'milliyetçi' olan bu parti niçin bu konuları görmezden gelmektedir?

Neyse, uzun bir giriş oldu. Son günlerde çok tartışılan "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli"nden söz ettiğimi anladınız.

Eğitimcilerin büyük çoğunluğu bunun pedagojik değil ideolojik bir program olduğunu, asıl amacın dinsel kavramları laik eğitime karıştırmak olduğunu söylüyorlar.

İslamcı iktidarın ideolojik sokuşturmacı yaklaşımını bildiğim için hiç şaşırmıyorum. Kültürel olarak dizginleri tam olarak ele geçiremediklerini bildikleri için bulabildikleri yerlere yama yapmaya çalışıyorlar.

Müfredat, yani öğretim programı elbette önemlidir. İlkokul öğretmeni olan rahmetli annemin geceleri bir kenara çekilip ertesi günün ders programını hazırlamasını ve en güzel yazısıyla deftere geçirmesini saygıyla hatırlıyorum. Bu defterler çok önemliydi, çünkü sınıfa gelen müfettişlerin ilk istedikleri oydu. Müfredat defterleri, öğretmenlerin işlerini ciddiye aldıklarının işaretiydi. Cumhuriyet kuşaklarını çağdaş kültürle donatmak ciddi bir işti! Çağdaş kültürün özü bilimsel düşünceydi. Laiklik onun boyutlarından biriydi. Yoksa, annem dahil, o öğretmenlerin çoğu tertemiz inançlı Müslümanlardı. Ama laik müfredata saygı öğretmen olmanın özelliklerinden biriydi.

Bir iktidarın ülkesine yapabileceği en büyük kötülük, gelecek kuşakları bile bile kötü yetiştirmektir. Bu "kuşak kıyımı" diyebileceğimiz bir felakettir ve en büyük kanıtı uygulanan maarif müfredatıdır.

Ne yazık ki, son yıllarda bu konuda çok kötü şeyler duyuyorum ve öyle anlaşılıyor ki, yeni müfredat durumu daha da kötüleştirecektir. Bunun en büyük kanıtı aslında mesleki bir uzmanlık alanı olan imam hatipliğin bir çeşit normal liselere dönüştürülmesinden sonra normal liselerin adım adım imam hatipleştirilmesidir.

Bu siyasi bir kandırmacadır ve o alana hakarettir.

Normal eğitim bilimseldir, gözleme ve kanıta dayanır, durmadan ilerler ve gelişir. Dinsel eğitim ise inanca dayanır, Peygamberlere "inmiş" olan özgün hali en mükemmel halidir, ne ilerler ne de gelişir. Olsa olsa derinleşir.

Bu ikisini aynı torbaya koymak her iki cephede de kafa karışıklığına yol açar. Pek çok konuda bilimsel açıklama ile dinsel açıklama farklıdır, zaman içinde daha da farklılaşmaktadır. Peki, hangisi doğrudur? Hayat hangisi üzerine bina edilecektir.

Türkiye bu kafa karışıklıklarının sergisi gibidir. Cumhuriyet'in ilk yüzyılında bu ikilemi aşma çabası sabote edilmiştir.

Korkarım adı üstünde "maarif müfredatı" da bunun örneklerinden biridir.

https://haluksahin.net'ten alınmıştır.

Kültürel aşağılık duygusuna bağladığım cahilce bir tutumla biz yıllardır bu yarışmaya katılmıyoruz. Oysa gözler alıştıkları Türkiye'yi arıyor

Santa Barbara'da oturan Amerikalı avukat arkadaşımla dünya ahvali üzerinde yıllardır dertleşiriz. O beni Türkiye'de, ben de onu Amerika'da olanlardan sorumlu tutarız. Yıllarca o hesap sordu. Son zamanlarda daha çok ben hesap soran konumunda oluyorum

Amerikan üniversitelerinin kampüslerinden gelen İsrail'i protesto haberlerini hem hayretle hem de dejavu (Ben bunları daha önce de görmüştüm) duygularıyla izliyorum. Başta New York olmak üzere tüm ülkede onlarca gösteri, yüzlerce tutuklama, siyasal tepki, karmaşa…

© Tüm hakları saklıdır.

QOSHE - Müfredatı değiştiren maarife arif gerekir - Haluk Şahin
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Müfredatı değiştiren maarife arif gerekir

24 1
21.05.2024

Diğer

Konuk Yazar

21 Mayıs 2024

Hadi iktidar ortağı MHP lideri gibi soralım: "Pırıl pırıl ana dilimiz dururken niçin böyle köhne kelimelere sığınılmaktadır?"

Ve sormaya devam edelim: "Ana dilin geliştirilmesi, korunması ve ana dilde ibadet tüm milliyetçi hareketlerin baş gündem maddesiyken adı 'milliyetçi' olan bu parti niçin bu konuları görmezden gelmektedir?

Neyse, uzun bir giriş oldu. Son günlerde çok tartışılan "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli"nden söz ettiğimi anladınız.

Eğitimcilerin büyük çoğunluğu bunun pedagojik değil ideolojik bir program olduğunu, asıl amacın dinsel kavramları laik eğitime karıştırmak olduğunu söylüyorlar.

İslamcı iktidarın ideolojik sokuşturmacı yaklaşımını bildiğim için hiç şaşırmıyorum. Kültürel olarak dizginleri tam olarak ele geçiremediklerini bildikleri için bulabildikleri yerlere yama yapmaya çalışıyorlar.

Müfredat, yani öğretim programı elbette önemlidir. İlkokul öğretmeni olan rahmetli annemin geceleri bir kenara çekilip ertesi günün ders programını hazırlamasını ve en güzel yazısıyla deftere geçirmesini saygıyla hatırlıyorum. Bu defterler çok önemliydi, çünkü sınıfa gelen müfettişlerin........

© T24


Get it on Google Play