Patagonya'dan selam olsun: Ben yokum, dünya var
Diğer
T24 Haftalık Yazarı
05 Mayıs 2024
Öyle zahmetli ve pahalı bir yolculuk ki, gidilmeli mi diye düşündüm durdum. Hesap, kitap uzun sürdü. "Hayır; Arjantin'e kadar kalk gel, sonra Patagonya'yı görmeden dön… Olur mu hiç!" diyen iç sesi galip geldi. Detaylı ölçme ve biçme işlemi sonrasında, Buenos Aires'ten Calafate'ye giden Sky Airlines uçağındaydım.
Şili ve Arjantin sınırlarındaki Patagonya, dünya gezginlerinin listelerinde mutlaka yer alan, belki de dünyanın en bakir bölgesi. Doğal güzelliklerini ve yürüyüş turlarını yıllardır okuyor ve seyrediyorum. Doğal parklar, şelaleler ve buzullar; aslında özetleyecek olursam, Patagonya'ya sadece bu üçü için gidiliyor: Doğal parklar, şelale ve buzullar.
Ben öyle dağ taş gezgini değilim. Güzel ülke, şık şehir, pırıltılı insanları görmeyi severim. Doğallık anlayışım, bizim Belgrat Ormanı; kumul anlayışım Kilyos ile sınırlıdır. Güzel bir kafede oturup gelen geçen şık insanları seyredeyim, üç beş sohbet edeyim; benim durumumdaki birine tatlı su gezgini de denebilir herhalde…
Neyse, zaman zaman konfor alanından çıkmak gerekiyor bu hayatta. Grönland'a gitmişliğim, Kanada sınırına kadar Antartika'da gemiyle on gün dolaşmışlığım da var. O kadar da Paris, Floransa, Londra değil yani. Hep Nişantaşı hep Nişantaşı; nereye kadar kardeşim!
Patagonya için iki ayrı noktaya uçulabiliyor: Uşuaya ve Kalafate. Uşuaya'da şelale var, buzul yok. Kalafate'de de buzul var, şelale yok.
İçim buzul dedi, 3,5 saatlik uçuş sonunda Kalafate'ye vardım.
Buzul Tabiat Parkı, bu gezinin en can alıcı noktası. En doğrusu da, bir tur şirketi ile gitmek. Araç kiralayıp gitmek mümkün; ama park çok büyük, doğru bir planlama yapmama olasılığı çok yüksek. Rik almaya gerek yok.
Tur şirketleri kaydolan turistleri, kaldıkları otellerden sabah erkenden alıyorlar. Bir otobüs insan, toplaşıp gidiyoruz.
Nisan ve eylül ayları arası, oranın kışı. Ben bu geziyi kış başlamasına günler kala yaptım. Şimdi tur şirketleri de, bölgedeki otellerin çoğu da kapandı. Kış uykusuna yattı. Eylül ayında açılacaklar yine ve otelleri dolduran binlerce turisti, Patagonya'nın çok merak edilen noktalarına taşıyacaklar…
Ne diyordum, evet, otobüsle Buzullar Tabiat Parkı'na vardık. Gidiş iki saat kadar sürdü. Sabah 7'de otelden alınmamızın bir nedeni varmış. Park girişinde herkes giriş ücretini kendisi ödedi. Yirmi dolar civarı bir ücret. Tur ücreti dışında, zaten söylemişlerdi. Park girişinden sonra, uzun bir yolculuk daha var. Uçsuz bucaksız bir doğa harikası burası. UNESCO Dünya Mirası listesinde. Tertemiz ve el değmemiş.
Ulu ağaçlar ve doğanın cömertliğine hayran hayran ilerledik. Arkamız And Dağları, önümüz Antartika olan buzulların olduğu bölgeye vardık. Latin Amerika edebiyatında sözü geçen dağlar ve göreceğimi hiç düşünmediğim, olasılık vermediğim buzullar…
Buzulların isimleri var: Viedma Buzulu, Upsala Buzulu gibi. Bazıları, dünyanın kurulduğu tarih kadar eski. Görüyoruz işte. Oradalar. Tüm insanlık tarihini zerrelerine hapsetmiş şekilde, oradalar…
Burası, gemi seyahati noktası. Denizden buzulları yakından görmek için, iki saatlik bir yolculuk var. Bu da ayrı bir ücret ödeyerek yapılıyor, ucuz değil. Artık buraya kadar gelmişken, battı balık yan gider deniyor zaten…
Buzulların rengi, böyle ışıklı, yer yer parlak bir mavi. Çok açıktan........
© T24
visit website