Aslan Asker Şvayk köpek katliamına karşı
Diğer
T24 Haftalık Yazarı
28 Temmuz 2024
Yıllar evvel iki arkadaşımla Prag'a gittik.
Hitler'in bombalamaya kıyamadığı rivayet edilen harika şehirde birkaç gün geçirdik.
Ucuz tur paketlerinin standart menüsünde yer alan "Kafka'nın Evi'ni" de ziyaret ettik.
Tur rehberine "Haşek'in evine de gidecek miyiz?" diye sordum. "O kim?" diye bön bön yüzüme baktı. "Aslan Asker Şvayk'ın yazarı" dedim. "İlk defa duydum" dedi.
Zaten o bu cümleyi kurmadan evvel, Gamze, Ayşegül ve ben kafileden ayrı takılma kararımızı çoktan vermiştik.
Ertesi gün Prag kazan biz kepçe, şehrin altını üstüne getirdik. Bir taraftan sokak aralarında kayboluyor, diğer taraftan Yaroslav Haşek'in evini soruyorduk. Kimse bilmiyordu. Belki de yanlış telaffuz ediyorduk. Çok mümkün.
Her iki yazar da aynı yıl, 1883'te doğmuştu. Ölümleri de yakındı. Kafka 41'e, Haşek 40'ına az kala ölmüştü.
(Bu arada yazarken fark ettim. Kafka 100 yıl önce 3 Haziran'da bu dünyadan ayrılmış. Ne acayip bir ay şu haziran. Tanrı, altıncı ayın ilk haftası büyük yazarları yanına çağırıyor galiba. Kafka, Nâzım Hikmet, Orhan Kemal, Ahmet Arif.)
Neyse... Haşek'in evini bulamadık ama Şvayk'ın izini bulduk. Birçok yerde bizim aslan askerin kuklaları satılıyordu. Romanı resimleyen Yosef Lada'nın çizimlerinden ve 1950'lerde yapılan stop-motion animasyon filminden hareketle imal edilmişlerdi.
Sonuçta Prag'da Kafka, Haşek'e galebe çalıyordu.
Aslında Kafka'yı bize kazandıran arkadaşı Max Brod, Haşek'in büyüklüğünü keşfedenlerden biriydi. (Malum, Brod, öldükten sonra yazdıklarını yakmasını isteyen arkadaşının vasiyetini yerine getirmedi, Kafka'yı bize kazandırdı.)
2006'da Aslan Asker Şvayk'ın tam metnini Türkçeye çeviren Celal Üster'in yazdığı önsözden alıntılayalım:
Haşek'in Aslan Asker Şvayk romanının büyüklüğünü ilk ortaya koyanlardan biri, Franz Kafka'nın dehasını keşfetmiş olan Max Brod'dur. "Haşek büyük bir humour ustasıydı," der Brod.. "İleride belki de Cervantes ve Rabelais'yle aynı düzeyde tutulacaktır..."
Celal Üster, kitabın çeviri serüvenini anlatırken çok hoş başka bilgiler paylaşıyor. Üster, Şvayk'la ilk kez 1963 yılında Asaf Çiyiltepe'nin kurduğu Arena Tiyatrosu'nda karşılaşmış. Fransız yazar Charles Apotheloz'un oyunlaştırdığı eseri, dilimize Selâhattin Hilav çevirmiş. Hilâv, "İyi Asker Şvayk"ı "Aslan Asker Şvayk" yapmış. O günden sonra da kimse bu sıfata dokunmamış. Üster de bu "geleneğe" sadık kalmış.
Bir zamanlar ülkemizde çok sevilen Şvayk'ı herkesin bildiğini varsayarak yazdım ama belki bir iki cümle daha kurup, sonra bu yazıyı niye yazdığımı söylemeliyim.
Şvayk Prag'da yaşayan çok ama çok ilginç bir adamdır. Haşek kısmen kendi hayatından, kısmen tanık olduğu hadiselerden hareketle bu ölümsüz karakteri........
© T24
visit website