menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

"Güzel Atlar Dağı"ndaki kraliçe etaptan Manisa Tarzanı'na selam

28 0
26.04.2024

Diğer

T24 Haftalık Yazarı

26 Nisan 2024

Türkiye’nin görsel hafızasının önemli isimlerinden Ozan Sağdıç, Ağustos 2015’te #Tarih dergisinde trajikomik bir anı paylaştı.

Hikâye özetle şöyleydi: 12 Eylül döneminde askeri yönetim, Yunanca olduğunu düşündüğü Kapadokya kelimesini yasaklıyor. Onun yerine “Göreme ve Çevresi” denilmesini şart koşuyor. Hatta bu yüzden TRT’de Kapadokya adıyla bir belgesel yayınlanınca, kurumun yöneticileri ağır fırça yiyor.

O sırada Turizm Bakanlığı’na Kapadokya adında bir kitap hazırlayan Sağdıç, durumu öğrenince küçük çaplı bir şaşkınlık yaşıyor, ardından da bir çözüm buluyor. Kapadokya’nın Yunanca değil, Persçe olduğunu ve “Güzel Atlar Ülkesi” anlamına geldiğini uyduruyor.

Aynen... Kendisi de bu ifadeyi kullanıyor... Uyduruyor!

1981 yılında, Kenan Evren’in katıldığı törende hem bir slayt gösterimi yapıyor hem de Kapadokya kitabı lanse ediliyor.

Kırk küsur yıl önce bir fotoğraf sanatçısının uydurduğu sözcük, memleketin en ünlü galat-ı meşhurlarından biri oluyor ve birçok kaynak kitapta yer alıyor.

Ozan Sağdıç, Aziz Nesin öyküsü kıvamındaki yazısını şöyle bağlıyor:

“Güzel Atlar Ülkesi” tanımını en çok Kapadokya halkı benimsedi. Şimdi çıkıp benim uydurduğunu söylesem “Yok canım biz bunu dedelerimizden duyduk” diyeceklerine eminim (...) “Güzel Atlar Ülkesi” Kapadokya’ya gerçekten yakıştı. Zaten bölgedeki Sultan Sazlığı’nda yılkı atları hâlâ koşturuyorlar. Kapadokya halkı bu yakışıklı sıfatı kullanmayı sürdürsün tabii ama işe Persleri filan karıştırmasınlar.

***

Kapadokya’dan kuş uçuşu 600 kilometre uzaktaki Manisa’daki Spil ise deyim yerindeyse “Güzel Atlar Dağı”dır. 2020 yılında yapılan bir envanter çalışmasına göre dağda yaklaşık 400 yılkı atı bulunuyor.

Yılkı atları, çoğu zaman, artık elden ayaktan düşmüş atların insanlar tarafından “ne halin varsa gör” diye doğaya salındığı canlılar... Abbas Sayar’ın 1970’de yayımlanan Yılkı Atı romanı tam da bunu anlatır. Artık iş görmediği gerekçesiyle doğaya salınan Dorukısrak’ın hayatta kalma mücadelesini........

© T24


Get it on Google Play