Film yok... Onun yerine, şundan bundan!..
Diğer
10 Mayıs 2024
Evet, benim için filmsiz bir hafta… Bir Amerikan popüler serisinin son filmi için kıta değiştirip Asya’ya geçmeyi hem ilke hem de pratik açısından kabul etmediğimden onu yazamıyorum. Ama etraf öylesine çok olayla, siyasetten sanata öylesine kıpır kıpır gelişmelerle dolu ki... İşte onlara değinmeye çalışacağım.
Önce şu İsrail olayı... Ve elbette Yahudiler. Tarihin belki en talihsiz ırkı. Hiçbir zaman bir devlet kuramamış, bir ülke edinememiş ama öte yandan yetenekli ve becerikli bir halk... Daha engizisyon döneminden başlayıp yüzyıllar sonra Adolf Hitler’in gözü kapalı hedef aldığı ve bilmem kaç milyonunu katlettiği...
Dolayısıyla 1948 yılında, aslında tüm dinlerin filiz verdiği Orta Doğu’daki İsrail Devleti’ni kurmaları, benim gibi ırkçılık düşmanı olanlar başta, herkesi nasıl memnun etmişti... Ama artık o karışık ve karmaşık topraklarda karşı dinlerle barış içinde yaşamaları ve eski inanç kavgalarını bir yana bırakmaları gerekmez miydi? Bugün içine düştükleri Gazze katliamı olayının, ikinci savaşın büyük soykırımından farkı var mı? En basit bir deyişle, senin başına gelen o büyük ırkçı soykırımını, sen başkalarına yapmaktan utanmıyor musun, diye sormazlar mı? En büyük Yahudi-severler, hatta bizzat inanç sahibi Yahudiler?
Ki ben bu yüzden varlığı önemli olan her ırkın kendi devletini kurabilmesine yandaşımdır. Irkçılığı Gördüm, Tanıyorum kitabımdaki yazılarımın gösterdiği gibi. Ve de bir TV programında biraz tepki alan biçimde söylediğim gibi, Kürtlerin de bir devlet kurmaya hakları vardır. Kim ne derse desin ne yazarsa yazsın...
Ama öyle olmuyor. Şu günlerde yapılmakta olan efsanevi Eurovision şarkı yarışmasının gösterdiği gibi... Bir yandan İsveçli şarkıcı Eric Sade (33 yaşında imiş) bileğine taktığı ‘Filistin Kefiyesi’ denen şeyle sahneye çıkmış. Her ne kadar organizatörler ‘şarkı yarışmasına siyaset karışamaz’ diye laf ebeliği yapsalar da... Ayni biçimde, bu yazı çıktığında yorulmak bilmez Sertab Erener de şarkısıyla bu evrensel yarışma ortamında olacak... Sevgili Sertab’a şans diliyorum.
Öte yandan, sevgili gazetem Cumhuriyet tam 100. yılını kutlamış. Cemal Reşit Rey kongre salonunda ve görkemli bir geceyle... ‘Mış’lı konuşuyorum, çünkü tam 27 yılımı verdiğim, bana öğrettiği gazeteciliği, kafama yerleştirdiği tüm ilkelerimi bugün T24’teki barış, hak, adalet, hukuk aramaya........© T24
visit website