menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Türkiye'nin ekonomi çıkmazı: Dış politikada 'Neron' imajı

22 1
06.10.2024

Türkiye’nin bugünkü ekonomik programıyla ve ona uygun yürütülmesi gerektiği halde iyice tutarsız hale gelmiş dış politikasıyla krizi aşması pek mümkün görünmüyor. Eylül ayının rakamları Mehmet Şimşek’e umut bağlayanlar için bile bir hayal kırıklığı iken her iki alanda da, ekonomide de dünya ile ilişkilerde de amacı anlaşılamayan gelişigüzel nutuklar atılıyor, uygulamalar yapılıyor. Ve hiç kimse bu “Neronvari” çılgınlıklara dur demiyor.

TUTARSIZ POLİTİKALAR

Örneğin iktidar sözcüleri tarafından “ekonomik krize Batıdan gelecek yatırımla son vereceğiz” denilirken buna zıt olarak Ortadoğu’daki gerilimde Batı’nın terörist olarak kabul ettiği grupların ve ülkelerin yanında mevzilenmek ne anlama geliyor?

Hem ABD’nin sadık müttefiki ve NATO’nun önemli ortağı olmakla övünüp hem de G7’nin İran’a ve proxy örgütlerine karşı olarak geliştirdiği stratejinin tam karşısında mevzilenmenin amacı nedir?

Hem İsrail’e her türlü yaşamsal istihbarat desteğini veren ABD üslerini ve tesislerini muhafaza edip hem de “İsrail’in Türkiye’ye saldıracağı” iddiasını hiç sıkıntı duymadan ortaya atmak akıllı işi midir?

Taşralı esnaf uyanıklığından kaynaklanan bu ikili oynama tavırları belki aynı kafadaki bir kısım seçmenin ve bulundukları yerlere paraşütle gelmiş bürokrat bakanların hoşuna gidebilir ama ülkemizin itibarı ve pratik olarak ekonomiyi düzeltme çabaları açısından bu girişimler hiç istenmeyen sonuçlara yol açacaktır.

Yabancı yatırım neredeyse Hizbullah, Hamas ve İran’ı himaye eder konumdaki bir ülkeye ancak sınırlı şekilde o da Çin gibi ülkelerden gelebilir ki orada da asıl amaç zaten yine Avrupa pazarına ulaşabilmektir. Öte yandan geçen haftaki yazımda tekrarladığım gibi Batı’nın ne yaptığını en iyi şekilde anlamanın yolu ekonomiye bakmaktır. Uygulanan ekonomik programı bu açıdan ele aldığımızda gidilen yolun yol olmadığı net olarak görülüyor.

Oxford Economics'in 30 Eylül'de yayınladığı bir makaleye göre, küresel doğrudan yabancı yatırımlar (DYY) 1990-2016 yılları arasında yılda ortalama yüzde 13 büyürken, o tarihten bu yana düşüş göstermiştir. Bu ortamda eski dönemin ezberleriyle hareket etmek zaten yanlış ve etkisiz olacaktır. Ekonomiden sorumlu Mehmet Şimşek hâlâ 10-15 yıl öncesinde yaşamaya devam ettiğinden ve onu bu göreve getirenlerin de dünyadan hiç haberleri olmadığından içinde bulundukları çelişkilerin ayrımında bile değiller.

TÜRKİYE FIRSATI ÇOKTAN KAÇIRDI

Türkiye, 2002 sonrasında kendisi için ekonomik açıdan çok şanslı bir küreselleşme dönemi yaşadı ve o zaman Batı........

© OdaTV


Get it on Google Play