Epstein’in dehşet adası ve siyaset (1)
Gerçeğin kendisi bazen komplo teorilerinden bile korkunç olabiliyor. Bugün, gün boyunca, Epstein’ın Ada’sında yaşanan dehşeti, bu dehşetin içinde şekillenen siyaseti ve siyasetin şekillendirdiği dünyayı seyrettim. Belgeler ve görüntüler, korkunç gerçekleri dünyanın suratına çarpıyor. Ve bir anda bütün klişeler yıkılıyor. Saygın devlet yöneticisi, saygın profesör, dünyanın en saygın üniversitelerinin en saygın akademisyenleri, saygın sanatçılar, saygın iş insanları… Ve hepsinin toplamında karşımıza “saygın” kan emici, tecavüzcü, tacizci, pedofili gerçeği çıkıyor. Dünyanın bu pek muhterem “saygın” insanları karşısında , Elm Sokağın’daki Freddy Krueger bile daha az dehşet veriyor.
Aslında bu haftaki yazımı, Türkiye’deki hilafet tartışmaları üzerine yazacaktım. Lakin, Epstein belgelerinin yayınlanması üzerine” nedir bu Epstein olayı” diye bir bakayım dedim. Belgeseller, gazete yazıları ve yorum, analizler… Tüm bunları okurken ve izlerken Black Mirror dizisinin ilk bölümü geldi aklıma. Açıkçası, Black Mirror’un ilk bölümünü seyrettiğimde diziye bir süre ara vermiştim, o kadar ağır geldi yani… Dizide devlet başkanı bir domuzla cinsel ilişkiye girmeye zorlanıyordu. Gerisini anlatmayayım, muhtemelen birçoğunuz bu diziyi izlemiştir.
Türkiye’deki kasetli siyaset üzerine ara ara tartışsak da dünya siyasetinin kasetli, tarikatlı gerçeği üzerine pek tartışmıyoruz ne yazık ki… İslamcı tarikatlar, Hristiyan tarikatlar, Yahudi tarikatlar yahut zenginlerin, ünlülerin içinde yer aldığı, dinli ve dinsiz tarikatlar… Bu tarikatlar, ekonomik gücü çerçevesinde, irili ufaklı sermaye grupları olarak siyasete yön veriyor. Siyasete yön vermek için ise en bilindik yöntem, cinsellik kullanılıyor. Hatırlarsınız, geçtiğimiz yıllarda, Türkiye siyasetinde Ankara’nın pezevenkleri gündem olmuştu. Ünlü siyasetçilerin ve hatırı sayılır birçok bürokratın, onlara kadın pazarlayan pezevenkleri… Ve küresel dünyamızda, Washington’dan Londra’ya ve tüm dünya siyasetine uzanan küresel dünyanın küresel pezevenkleri gerçeği… “Başka bir dünya mümkün mü” söyleminin yolu aynı zamanda pezevenksiz bir siyasetten geçiyor. “Pezevenksiz bir siyaset mümkün mü?” sorusu en başat soru oluyor bu denklemde. Çünkü şantajsız ve kasetsiz bir........
© Nokta Haber Yorum
visit website