Çok açık söylemek gerekirse insan, yemekhane, yatakhane ve abdesthane arasında yiyip içtiklerinin taşıyıcı aleti midir? Hayır hayır! insanın, bu olmadığını Allah da beyan buyurmaktadır.
“Onları şimdilik kendi hallerine bırak; hayvanlar gibi yiyip içip zevklensinler ve sonu gelmeyen hevesleri, doymak bilmeyen arzuları, gözlerini kör eden ihtirâsları ve boş ümitleri onları oyalasın dursun; bu gidişin sonunda, kendilerini nasıl bir felâketin beklediğini yakında öğrenecekler! Şimdilik, doğru yola yönelmeleri için onlara azıcık daha mühlet vereceğiz, fakat vakti gelince işlerini bitireceğiz.”(Hicr, 15/3)

İnsan, bir ayettir/ilâhî işarettir, alâmettir, mucizedir.
“Biz insanı, yaratılış amacını gerçekleştirmesi için ihtiyaç duyduğu her türlü zihnî ve bedenî özelliklerle donatarak, varlık mertebelerinin en yükseğine çıkabilecek bir yetenek ve kapasitede, yani, olması gereken en güzel donanımda yarattık.”(Tîn,95/4)
Evet Yaratanın koyduğu 4 kitaptan; kâinât kitabı, hâdisât kitabı, insan kitabı, Kur’an kitabından biri de İNSAN KİTABIDIR.
İnsan kitabının milyonlarca ayeti içerisinde ZİRVE AYET; AKILDIR. Akıl baştadır, başın da zirve noktası beyindedir.
Allah insan bozulmasın, fabrika ayarlarından kopmasın, onurlu ve haysiyetli yaşasın diye ona akıl vermiştir. Ve bizzat insanı muhatap alarak iki vahiyle ona rehberlik etmiştir.

1) Kelam sıfatına dayalı vahiy/KUR’AN vermiştir.
2) Doğrudan vahiy/AKIL vermiştir. Allah’ın bütün mesajları akla gelir. Bunun içindir ki akıl, doğrudan, doğal vahiydir. İkisi de ilâhî vahiy olan Kur’an ve akıl arasında asla bir çatışma olmaz. Kur’an’ın muhatabı da, anlayanı da, düşünceye dönüştüreni de hep akıldır. Akla destek ve yardımcı olan da Kur’an’dır.

Kur’an’da ne varsa hepsi de aklîdir, insanîdir, ahlâkîdir, hayat ile uyumludur, kolaydır ve sürdürülebilir niteliktedir.
Akıl ve Kur’an’ın uyumuyla yaşanan bir hayat, burası için de âhiret hayatı için de bir cennettir. Akıl ve Kur’an’dan uzak yaşanan bir hayat, burda da, orda da cehennemdir. “Eğer vahye kulak vermiş olsaydık yahut aklımızı kullansaydık bugün bu alevli ateşe düşenlerden olmazdık, derler.”(Mülk,67/10)

“Akıllarını kullanmayanların üzerine kötülük yağacak.”(Yunus, 10/100)
Göz görebilmek için ışığa, aydınlığa muhtaç olduğu gibi akıl da gerçeği, hakikati bulmak için vahye/Kur’an’a muhtaçtır.
Akıllı mü’min, hem kâinât, hem hâdisât, hem Kur’an, hem de insan ayetlerini okuyan, anlayan ve hayata taşıyan insandır.
Akıllılık, sonradan pişman olup âaah çekmek değil, önceden tedbir almak üzere herbir şeyi, lâyık olduğu yere koymaktır.
Öyle ise aklımızı Kur’an’la destekleyerek kendimizi, insanımızı alet olmaktan kurtarıp AYET KILALIM İNŞALLAH

NURİ ÇALIŞKAN

MİRATHABER.COM -YOUTUBE-

YAZARIN DİĞER YAZILARINA ULAŞMAK İÇİN BURAYA TIKLAYINIZ

QOSHE - İNSAN ALET MİDİR? AYET MİDİR? - Nuri Çalışkan
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

İNSAN ALET MİDİR? AYET MİDİR?

22 15
04.03.2024

Çok açık söylemek gerekirse insan, yemekhane, yatakhane ve abdesthane arasında yiyip içtiklerinin taşıyıcı aleti midir? Hayır hayır! insanın, bu olmadığını Allah da beyan buyurmaktadır.
“Onları şimdilik kendi hallerine bırak; hayvanlar gibi yiyip içip zevklensinler ve sonu gelmeyen hevesleri, doymak bilmeyen arzuları, gözlerini kör eden ihtirâsları ve boş ümitleri onları oyalasın dursun; bu gidişin sonunda, kendilerini nasıl bir felâketin beklediğini yakında öğrenecekler! Şimdilik, doğru yola yönelmeleri için onlara azıcık daha mühlet vereceğiz, fakat vakti gelince işlerini bitireceğiz.”(Hicr, 15/3)

İnsan, bir ayettir/ilâhî işarettir, alâmettir, mucizedir.
“Biz insanı, yaratılış amacını gerçekleştirmesi için ihtiyaç duyduğu her türlü zihnî ve bedenî özelliklerle donatarak, varlık mertebelerinin en yükseğine çıkabilecek bir yetenek ve kapasitede, yani, olması gereken en güzel donanımda yarattık.”(Tîn,95/4)
Evet Yaratanın koyduğu 4........

© Mir'at Haber


Get it on Google Play