Uhud Savaşı, istişare, sadâkat ve kararlılık-II
Uhud Savaşı’nda iki müşrik kuvvet arasında kalan Müslümanlar, paniğe kapılmış, zayiat vermişti. Müslümanlar, Hz. Hamza (R.A.) başta olmak üzere 70 (yetmiş) kadar şehitle savaş meydanından Uhud kayalıklarına çekilmişti. Müşrikler, Hanzale b. Ebû Âmir dışındaki bütün şehitlere işkence yapmış, organlarını kesmişti. Hanzale’nin cesedine işkence yapılmasını ise müşrik olan babası engellemişti.
Hz. Hamza'nın (R.A.) karşısına çıkıp, Onu vuruşarak alt etmeye cesaret edemeyen müşrikler, Vahşî b. Harb’a kalleşçe şehit ettirdikleri cesedine işkence yapmaktan geri durmamıştı. İki kuvvet arasında kalan Müslümanların yeniden savaş düzenini sağlaması mümkün olmadı. Bu hercümerçte müşrikler Peygamber Efendimizin (S.A.V.) yakınlarına kadar sokulmuş ancak bu kaos, Hz. Ebubekir, Hz. Ömer ve Hz. Ali, Ebu Dücâne ve Sa’d b. Ebi Vakkas başta olmak üzere bir kısım sahabenin cesaretli savunması ve Peygamberimizin (S.A.V.) dirayetli duruşuyla bertaraf edilmişti.
Bu arada İbni Kamîe adındaki müşrik Mus’ab bin Umeyr’i şehit edince Hz. Peygamber’i öldürdüğünü zannederek yalan haberi yaymış ancak Kâ’b bin Mâlik’in, “Ey müminler, müjde! Resulullah burada” haykırışı üzerine sahabeler, Peygamber Efendimiz (s.a.v)’in etrafına toplanarak Uhud kayalıklarına çekilmiş ve savaş böylece bitmişti.
Peygamber Efendimiz (S.A.V.), Uhud şehitlerinin şehadete erdikleri yerde defnedilmesini emretti. Bazı Müslümanlar, şehitlerini Medine’ye götürmüştü. Onlar da bu........
© Milli Gazete
visit website