Dava kardeşliği ve meşveret
Bismillahirrahmanirrahim
Âlemlerin Rabbi, Rahman ve Rahim olan Allah’a hamt, Peygamberimize, âline ve sahabelerine salât ve selam ederiz.
Müminler Allah ve Resulüne güvenen kimselerdir. İman; güvenmek, İslam’ın temel esaslarına teslimiyettir. Allah ve Resulüne iman edenler ve İslam’a teslim olanlar kardeştirler. Hucurat 10: “Bütün müminler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşleriniz arasında sulhu, barışı sağlayın, din ve dünya işlerini, sosyal ilişkilerini düzeltin, geliştirin. Allah’a sığının, emirlerine yapışın, günahlardan arınıp, azaptan korunun. Ola ki, ilahi merhamete mazhar olursunuz.” Müminler kardeştir dendiğinde, bu sıradan bir şey değildir. Bunun sıradan bir şey olmadığını mealini verdiğimiz ayet, net bir şekilde oltaya koymaktadır. Müminlerin kardeşliği dava kardeşliğidir. Bu kardeşliğin en önemli esası ise fedakârlıktır. Bir mümin, idari ve takdiri konularda diğer bir mümin kardeşi, kendisine tercih edildiği zaman, bu fedakârlık esası kendini gösterir. Biz Milli Görüşçüler; İslam’ın hem şekline, hem de ruhuna uymayı esas almış bir topluluğuz. Peygamberimiz bir kardeşlik hukuku olarak şu beyanda bulunmuştur: “Sizden biriniz, kendisi için arzu edip istediği bir şeyi, dava kardeşi için de arzu edip istemedikçe, hakikaten iman etmiş sayılmaz.” Bütün Milli Görüşçülerin, şu günlerde amasız ve fakatsız, yukarıda zikredilen ayet ve hadis bağlamında bir nefis muhasebesi yapmaları elzemdir. Hak bir davayı savunan ümmet olmak, iman kardeşliği düzenine uymakla olur. İslam’da ittifak eden ve Adil Bir Düzen kurmak için mücadele eden müminler, aralarındaki ittifakı bozacak, dava kardeşliğine zarar verecek hatalı davranışlardan kaçınırlar. Burada şu Kur’an ayetlerine de itibar etmek gerekir. Şura 36-38: “Size verilen değerli herhangi bir şey, dünya hayatının geçici zevki, menfaatidir. Allah katında bulunanlar, iman ederek Rablerine dayanıp, güvenenler için daha hayırlı ve daha kalıcıdır. Onlar büyük günahlardan ve her türlü kötülükten,........
© Milli Gazete
visit website