menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

İsrailoğulları -2-

13 0
08.03.2024

Geçen yazımızda muhatabı anlamadan ve tanımadan hakkında fikir ve hüküm sahibi olmanın mümkün olmadığından bahsetmiştik. İsrailoğullarını tanımanın onlar hakkında farklı beklentilere girmememizi temin edecek husus olduğunda şüphe yoktur. Kur’ân-ı Hakim’de onlar hakkında dile getirilen özelliklere şu şekilde devam edebiliriz:

4) İsrailoğulları hakikati tahrif etmede mahir bir topluluktur. Kendilerine gönderilen ilâhi kelâmı da tahrif etmişler ve nefislerinin arzu ettiği şekilde bir kılıfa sokmuşlardır. Bu sebeple de Allah’ın gazabını celp etmişlerdir. Allah Teâla mukaddes kitabında şöyle buyurur: Artık (ey mü'minler) onların (Yahudilerin) size inanacaklarını mı umarsınız? Hâlbuki onlardan (hahamlık eden) bir zümre vardır ki Allah'ın kelâmını (Tevrâtı) dinlerlerdi de akılları aldıkdan sonra onlar bunu bile bile tahrif (ve tağyir) ederlerdi.[1] İmam Kurtubi (r.aleyh) bu âyeti tefsir ederken şöyle der: Ayette yer alan soru edatı inkâridir. Sanki Allah Teâla Yahudilerden olan bu kavmin hidayetinden yana umutsuz olmaya sevk etmektedir.[2] O halde şu soruyu soralım: Allah Teâla’nın kelamını tahrif etme cür’etinde bulunanlar Gazze’de vâki olanlara ve işledikleri cürümlere ilişkin haberleri, bilgileri mi doğru aktaracak?

5) İsrailoğulları katil bir topluluktur. Kendilerine gönderilen nice peygamberleri katletmişlerdir. Hidayeti tercih hususunda batıla arka çıkmakta ısrarcı ve inatçıdırlar. İşin........

© Milli Gazete


Get it on Google Play