Hocamız ve liderimiz Prof. Dr. Necmettin Erbakan…

Vefatının 13’üncü yılı haftasında rahmetle anıyoruz.

Teknik yönünü ve kendi buluşlarını öne çıkararak kısa kısa not etmek niyetindeyiz.

Çok hızlı okuma, okuduğunu hafızasına nakşetme, anlama, anladıklarını devamlı muhakeme etme, geliştirme ve unutmama kabiliyetleri vardı. Ön bilgiler olarak Allah vergisi bu özelliklerini dikkate alırsak, yazacaklarımız anlaşılabilir. Aksi takdirde onu tanımayanlar dudak büküp geçebilirler.

Erbakan Hoca’mızın hem sohbet halkasından, hem teknik yönden, hem siyasi yolda yürürken, ömür boyu beraberlikleri olan ve geçen yıl Hakk’a yolcu ettiğimiz rahmetli Yahya Oğuz Beyefendi’ye sağlığında evinde yaptığımız bir ziyarette bize özel olarak anlatmıştı:

“1950’li yılların başında Necmettin Erbakan yurt dışına gitti.

Orada bir müddet kaldı. Orada kaldığı müddet zarfında fevkalade başarılar meydana getirdi. Ve orada motor fabrikasında ilmi çalışmalara başladı. Yanma odaları ile ilgili yeni buluşlar yaptı. Almanlar bu buluşların patentini kendisinden satın almak istediler. O ise Almanlara daha çok yaklaşabilmek için bu patentleri para almaksızın devretti. Yalnız bir istekte bulundu:

-Ben sizden bir şey istiyorum. Bu patentleri bedava vereyim. Ama siz de beni bir yıl süre ile bu patent büronuzun içinde çalışmama müsaade edin, dedi.

Onlar kabul ettiler. O arşive girdi ve bütün teknik patentleri öğrenip ezberledi. O bir yıl zarfında ne kadar patent varsa hepsini incelemiş oldu. Hepsi kendi hafızasının içerisine girdi. Ondan sonra da Almanlara o motorla ilgili patentini verdi. Bu hadiseyi hocası Abdülaziz Efendi Hazretlerine yazdığı zaman:

-İyi yapmışsın Necmettin! dedi, o da tasdik etmiş oldu.

Yani o böyle kendi başına, kendi kendine bir şey yapmıyor, hep Hoca Efendi ile irtibatlı yapıyordu.”

Muhterem okuyucularımız. Yazımızın konusu Erbakan ve teknolojidir. Bundan dolayı merhum Yahya Oğuz’un diğer anlattıklarının alıntı yaptığımız “Allah Dostu Erbakan” kitabımızdan okunması mümkündür. Aynı kitabımızda yüzlerce kişi ile yaptığımız ve kitabımıza yazdığımız Erbakan Hoca’mızın manevi dünyası ile ilgili özel sohbetlerden şu neticelere varabiliyoruz:

Erbakan Hoca’mız Almanya’daki “Patent Bürosu’nda” arşivlenmiş bulunan bütün buluşları incelemiş ve hafızasına kaydetmiştir. Özelliği gereği de bu bilgileri hep muhakeme ve mukayese ederek geliştirmiş, birçok yeni buluş yapmıştır. Gerek Gümüş Motor’u kurarken, gerek Devrim otomobilini imal ederken, gerek devlet adamlığı sırasında ASELSAN gibi teknik kuruluşları kurarken, gerek diğer ağır sanayi tesislerini planlayıp hayata geçirirken, hep o “geliştirdiği” teknik bilgilerden faydalanmıştır.

Birçoğunda bizim de bulunduğumuz, hocamızın çok özel sohbetlerinde, savunma sanayisine temel olacak çok önemli buluşlarının da ipuçlarını verirdi. Alüminyumdan 20 kat daha hafif ve dayanıklı alaşım, uzaktan kumandalı elektronik böcek, insansız hava aracı, hava sahasını yabancı uçak ve füzelere kapatan demir kubbe, düşman füzelerini, elektronik donanımına müdahale ederek havada geri çevirecek yazılımlar, düşmanın tüm haberleşme kanallarını iptal edebilecek programlar ve bunun gibi teknik buluşların mümkün olduğunu anlatarak kendisinin bunları bulduğunu ima ederdi. ASELSAN gibi güzide kuruluşların 28 Şubat öncesine kadar imal ettiği yüksek teknoloji ürünlerine bakarsak “Erbakan'ın izlerini” görmek mümkündür.

Amerika’dan yönlendirildiğini bizzat kendisinin belgelediği 28 Şubat sürecinden sonra, bu yüksek teknolojili buluşlarını hayata geçirebileceği devlet destekli bir kurum kalmamıştı. ASELSAN’daki intihar, uçak düşürme, kazaya kurban gitme ve benzeri “teknik elaman kıyımını” hatırlarsak, bu kurumlarımıza Amerika’nın sızdığını anlayabiliriz. Hocamız da biliyordu. Bu durumda buluşlarını başka yollardan hayata geçirmeyi denemiştir. Bunlardan birisi İHA teknolojisidir. Hepimiz biliyoruz ki, bu teknolojiyi hayata geçirmesi için bizim de çalışma arkadaşımız ve dostumuz rahmetli Özdemir Bayraktar’a emanet etmiştir. O da bu teknolojiyi gerçekleştirme mücadelesinde hocamızın vefatına kadar yani yaklaşık 10 sene “devletin desteği şöyle dursun, kösteğine” rağmen, çok büyük zorluklara katlanarak ve azimle Erbakan Hoca’mızın kontrolünde hayata geçirmiştir. Saadet Partisi Genel Başkanı Sayın Temel Karamollaoğlu da sürecin içinde bulunmuş ve çok yakından izlemiştir. Hocamızın vefatından sonrasına baktığımızda ise devletin desteği gelmiş, bugünkü herkesin iftihar ettiği seviyelerin yakalanmış olduğunu haberlerden takip ediyoruz.

Şimdi soru şudur:

Erbakan Hoca’mızın bulduğu diğer teknoloji harikası buluşlar ne olmuştur?

Mantığımız bizi bunların hayata geçmesi için özel sektör imkânlarının yetmeyeceği, mutlaka devlet desteği gerekeceği sonucuna götürmektedir.

Erbakan Hoca’mız bunları kendi beyninde mezara götürmeyecek kadar şuur sahibi idi. O halde bunlar nerede ve ne safhadadır. Hayata geçirilenler var mıdır? Mesela Kassam Tugayları bu teknolojiden faydalanmakta mıdır? Şahsen bu konuda mutlaka bilgi sahibi olanların bulunduğunu düşünmekteyiz.

Bunlar halen hayatta veya vefat etmiş olabilirler. Bugün açıklanması belki mahzurlu da olabilir. Ama mutlaka bu kıymetli bilgilerin zamanı geldiğinde tarihe intikal etmesinin sağlanması gerektiğine inanmaktayız.

Satır aralarında sözünü ettiğimiz; mevcudu biten 2 ciltlik “Allah Dostu Erbakan” kitabımızın da, yeni baskılarının yapılıp herkesin istifadesine sunulabilmesi için bir sponsora ihtiyaç duyulduğunu belirtmek istiyoruz.

Başta Erbakan Hoca’mız olmak üzere ismini andığımız ve vefat eden diğer zevata Allah’tan rahmet niyaz ediyoruz.

ÇAĞIN ÖZELLİĞİ

İlmi ve fenni nerede bulursan

Al, çağın özelliği budur bilesin;

Meyveyi yiyip bağına pislemek,

Alçağın özelliği budur bilesin…

QOSHE - Erbakan Hoca’mızın teknik buluşları - Ekrem Şama
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Erbakan Hoca’mızın teknik buluşları

13 1
26.02.2024

Hocamız ve liderimiz Prof. Dr. Necmettin Erbakan…

Vefatının 13’üncü yılı haftasında rahmetle anıyoruz.

Teknik yönünü ve kendi buluşlarını öne çıkararak kısa kısa not etmek niyetindeyiz.

Çok hızlı okuma, okuduğunu hafızasına nakşetme, anlama, anladıklarını devamlı muhakeme etme, geliştirme ve unutmama kabiliyetleri vardı. Ön bilgiler olarak Allah vergisi bu özelliklerini dikkate alırsak, yazacaklarımız anlaşılabilir. Aksi takdirde onu tanımayanlar dudak büküp geçebilirler.

Erbakan Hoca’mızın hem sohbet halkasından, hem teknik yönden, hem siyasi yolda yürürken, ömür boyu beraberlikleri olan ve geçen yıl Hakk’a yolcu ettiğimiz rahmetli Yahya Oğuz Beyefendi’ye sağlığında evinde yaptığımız bir ziyarette bize özel olarak anlatmıştı:

“1950’li yılların başında Necmettin Erbakan yurt dışına gitti.

Orada bir müddet kaldı. Orada kaldığı müddet zarfında fevkalade başarılar meydana getirdi. Ve orada motor fabrikasında ilmi çalışmalara başladı. Yanma odaları ile ilgili yeni buluşlar yaptı. Almanlar bu buluşların patentini kendisinden satın almak istediler. O ise Almanlara daha çok yaklaşabilmek için bu patentleri para almaksızın devretti. Yalnız bir istekte bulundu:

-Ben sizden bir şey istiyorum. Bu patentleri bedava vereyim. Ama siz de beni bir yıl süre ile bu patent büronuzun içinde çalışmama müsaade edin, dedi.

Onlar kabul ettiler. O arşive girdi ve bütün teknik patentleri öğrenip ezberledi. O bir yıl zarfında ne kadar patent varsa hepsini incelemiş oldu. Hepsi kendi hafızasının içerisine girdi. Ondan sonra da Almanlara o motorla ilgili patentini verdi. Bu hadiseyi hocası Abdülaziz Efendi Hazretlerine yazdığı zaman:

-İyi yapmışsın Necmettin! dedi, o da tasdik etmiş oldu.

Yani o böyle kendi başına, kendi kendine bir şey yapmıyor, hep Hoca Efendi ile irtibatlı yapıyordu.”

Muhterem okuyucularımız. Yazımızın konusu Erbakan ve teknolojidir. Bundan dolayı merhum Yahya Oğuz’un diğer........

© Milli Gazete


Get it on Google Play