Gökçe Natürmort
Kırılmış bir dal. Bir yaprakla. Yavaş yavaş. İniyor aşağıya. Kaldırımlarda akşam güneşi. Dükkânların camlarında. Hülyalı gökyüzü. Dünyanın bütün haritalarında. Görünmez bir noktada.
Akşam olunca iki kişi sofrada. Sessizce oturuyorlar. Ha dünyanın öbür ucunda ha hemen yanınızda. Yan tarafınızda. Sağınızda. Evet solunuzda. Hiç tanımadığınız. Kapı komşunuz. Uzaktan akrabanız. Yakın akrabanız. Uzaktan tanıdığınız. Yakından arkadaşınız. Can ciğeriniz. Diğer iki kişi nerede. Hastanede. Altı aydır böyle. İki mevsim geçti. Durmadı gitti. Mevsimlerle alâkamız yok bizim. Uzaktan el sallayarak görünür görünmez bir şekilde geldi geçti. Diyecek bir şey yok mevsimlere. Hem ne diyelim şurada dur bizi bekle elbet geleceğiz bir gün yaşamaya mı diyelim. Efendim biraz soluklansanız. Bir bardak su içseniz.........
© Milli Gazete
visit website